ABD ve Kanada seyahati düşünenlere faydalı bilgiler

Eğer Amerika kıtasının heryerini keşfetmeyi ve insanın her türünü görme tanıma gibi bazı olmazsa olmazlarınız yoksa şu eyaletlere hiç uğramasanız da olur ve fazla birşey kaybetmezsiniz, özellikle de para ve zaman. Bunlar Pennsylvania, Ohio, West Virginia, Indiana, Kentucky, Alabama… ya bu liste böyle çok uzun olacak hmmmm en iyisi ben mutlaka görülmesi gereken eyaletleri yazayım bir de “vaktiniz varsa görün”leri yazayım daha kolay olacak . Evet mutlaka görün eyaletler : New York, Massachusetts, Illinois, Florida, Arizona, California, Nevada, Colorado, Montana… Bu yazım sırasından bir öncelik sırası algılanmaması gerekir zira coğrafi sıraya göre dizdim. Keşke bunu yazının başına koysaydım diye düşünüyorum

Eğer Amerika kıtasının heryerini keşfetmeyi ve insanın her türünü görme tanıma gibi bazı olmazsa olmazlarınız yoksa şu eyaletlere hiç uğramasanız da olur ve fazla birşey kaybetmezsiniz, özellikle de para ve zaman. Bunlar Pennsylvania, Ohio, West Virginia, Indiana, Kentucky, Alabama…

ya bu liste böyle çok uzun olacak hmmmm en iyisi ben mutlaka görülmesi gereken eyaletleri yazayım bir de “vaktiniz varsa görün”leri yazayım daha kolay olacak . Evet mutlaka görün eyaletler : New York, Massachusetts, Illinois, Florida, Arizona, California, Nevada, Colorado, Montana… Bu yazım sırasından bir öncelik sırası algılanmaması gerekir zira coğrafi sıraya göre dizdim.

Keşke bunu yazının başına koysaydım diye düşünüyorum ama zaten bu yazı dizisini faydalı bulup sonuna kadar okuyanlar keşfedecektir diye de kendimi avutmuş olayım.

Eveeeet, şimdi sıralayacağım eyaletler yine gerçekten görülesi doğal ve kentsel güzellikler içeren fakat kısa süreli bir gezide plana dahil edilmesi önerilmeyen eyaletler. Bunlar : New Hampshire, Maine, Georgia, Tennessee, Louisiana, Mississippi, New Mexico, Oregon, Washington ve ABD’de değil ama Güney’e inerseniz Mexico’nun Baja ve Cancun bölgelerini de görün derim.

Bir de üç şaheser nokta var ama bunlar bir Kuzey Amerika seyahatinden öte ayrı bir planlama isteyen yerler : Puerto Rico, Hawaii ve Alaska !!!

Şimdi özellikle gidilmesi mutlaka gereken yerlerden değinmediklerimden başlayarak Güney’e doğru inelim ve araya da aklımıza gelen yan bilgileri serpiştirelim.

Florida hakkında çok soru sorulan ve en çekici bölgelerden biridir. Özellikle son yıllarda sonradan görme zenginlerimizin ev ya da daire edinmek için yarışa girdiği ve hem Türk hem de yerel emlakçıları zengin ettiği gözde eyalet, ABD’de özellikle 1980 sonrası hızla gelişen resmen insan üretimi bir emekli yerleşkesidir. Florida ve Miami denince hemen akla nefis kumsal resimleri gelir ama sakın bunlara kanıp bir Patara ya da Dalyan beklemeyin zira geniş kumsalların denize kavuştuğu yerler ve gerisindeki 5 ila 10 metrelik şerit taşlıktır ve çıplak ayakla denize girmek eziyettir. Özellikle de Miami beach bu şekilde, eğer daha düzgün kumluk sahil bilen varsa yazsın lütfen ben de öğreneyim. Ama derseniz ki yemişim kumsalı ben kumun kara tarafında kumsal voleybolü ve çeşitli aktivitelerde bulunan afet gibi atin kızları (ya da model gibi Kübalı çocukları) izlerim,  o başka tabii.

Florida’ya daha derin girmeden özellikle altı çizilmesi gereken konu bu bölgenin dümdüz ve tropikal bir bölge olduğundan Haziran ayından Ekim sonuna kadar en az birkaç adet tayfuna mecburi kucak açma durumunda kaldığıdır. Bu arada bir parantez açıp şu konuyu açayım; aslında tayfun (tai phoon) kelimesini Türkçe’ye daha uygun olduğu için kullandım ama bu ad özellikle Uzakdoğu kuvvetli fırtınalarına verildiği için tam da oturmadı aslında, doğru kelime olan “hurricane”i Türkçeleştirip hariken diye kullanayım en iyisi .

Efendim bu harikenler öyle böyle değil baya bir afet, yani Katrina’yı takip edenler tahmin ederler sanıyorum, hele bu kategori 2’nin üzerine çıktığı zaman yapılacak 2 şey var ya bodrum katına erzak yığıp bir 10 gün çıkmayacaksınız ya da en kısa yoldan en az 500 mil uzağa uzayacaksınız ve tabii bunun için de sona kalmamak gerekiyor zira yollar kilit oluyor ve vasıtalar çalışmıyor. Katrina’yı ABD’nin yaşadığı en büyük doğal felaket olduğu için hernekadar gizleseler de olayın boyutlarını merak edenler bu konuda yapılan sağlam belgeselleri izleyebilirler, hatta biri geçenlerde NTV’de bölümler halinde yayınlandı.

Herneyse, yani hariken olayı bu şekilde, risk almak istemeyenler Haziran Ekim arasında Meksika körfezine ve Karaiplere fazla yaklaşmasın derim. Riski sevenler için bu mevsimde uçak ve otel fiyatları diğer mevsimlere göre çok daha hesaplıdır. Bu arada her mevsim yaz olduğu için ona göre giyecek götürmek gerekir. Burada yeri gelmişken  özellikle Amerika kıtasındaki hava durumu bilgilerini weather.com sitesinden çok detaylı edinebilirsiniz.

Florida gezimize Miami’den başlarsak öncelikle paranız kısıtlıysa kumsala bakan otellere hiç boşuna para vermeyin zaten otelde vakit geçirmeyeceksiniz. Hernekadar Antalya gibi görünse de bizim herşey dahil ultra tesislerimizdeki gibi tembel tatilcileri tüm gün yedirecek, içirecek ve anime !! edecek (animasyondan nefret ederim bu arada ) organizasyonları yoktur. Bu yüzden tavsiyem sahile 2. paralel cadde üzerinde şöyle müşteri yorumları yüksek (bunun için örneğin expedia.com ya da hotels.com gibi sitelerden otel beğenirken müşteri değerlendirmelerini mutlaka okuyun !!) 3 ya da 4 yıldızlı tesisleri tercih edin. Mesela Best Western gibi dünyaca denetlenen zincirlere dahil olan oteller herzaman belli standardın üzerindedir. Bu otellerde indirimli kalabilmek için AAA (triple A) üyeliğinizi gitmeden alın.

Bu arada ABD otelleriyle ilgili kısa not : Buradaki otellerde yıldıza göre oda genişliği ve kalitesi ülkemizden 1 yıldız yüksektir, yani buradaki 3 yıldızlı otel ülkemizdeki 4 yıldız oda konforuna denk düşer. Bunun yanında kahvaltı oda fiyatına dahil değildir (normalde) ancak sabahları kontinental dedikleri (bizim ise : Ne lan bu mu yani kahvaltı ??? diyeceğimiz kıratta) bir kahvaltı verebiliyorlar. Zaten eğer biraz düzgün bir kahvaltısı varsa otelin tanıtımında mutlaka ballandıra ballandıra anlatırlar , yok işte homemade şu, yok taze bu falan filan gibi, ordan anlarsınız.

Otel işini böyle araya koyduktan sonra, Florida için olmazsa olmaz bir tavsiye : Mutlaka üstü açık araba ya da Harley motor kiralayın !! Ama gündüz şapkasız ve güneş koruma kremsiz asla çıkmayın !! Fakaaaaat gece açın arabanın üzerini bırakın kendinizi müzik eşliğinde sıcak tropikal esintinin kollarına . Kısa bilgi ABD’de oto kiralamak çok ucuzdur, zaten benzin de ucuz hiç çekinmeyin zaten İstanbul’da araba kullanan burada Nascar yarışlarında rahat dereceye girer. Araba kiralarken asla havaalanından falan kiralamayın (heryer için geçerli!!) internetten özel indirimleri kovalayıp rezervasyon yapın. Bazen istediğiniz model arabayı rezerve ettiğiniz halde gittiğinizde bulamıyorlar ya da uzun süre bekletebiliyorlar, böyle bir durumda hemen ofisin yöneticisiyle konuşup cazgırlık yapın-bu ne rezalet, tatilimi mahvettiniz, şikayet edecem falan filan deyin- bu şekilde hemen bir veya iki üst model arabayı aynı fiyattan altınıza verirler :))) .

Yemek hem bir sorun hem de yapabilene zevk alınabilecek bir konu aslında benim gibiler için mazoşist bir durum sözkonusu. Çünkü eğer yemek yiyeceğiniz yeri doğru belirleme sürecindeki eziyeti aşabilirseniz bundan sonra çok keyifli yemeklerin keyfini çıkarabilirsiniz ki bunun için Miami Beach onun Güney’i ve Kuzey’indeki tüm “beach”ler boyunca sayısız restoran ve bar vardır. Bunların arasında benim için özel yeri olan mekanlar “Clevelander” adındaki Tom Cruise’un Coctail filminin çekimlerinde kullanılan bar ile Miami Beach’in orta kısımlarına yakın düşen ve hemen arka paralel cadde üzerindeki küçük Türk dönercisidir. Bu dönercinin adını hatırlayamıyorum ama dönerden yaprak sarmasına ve hatta Efes Pilsen biraya kadar herşey var. Miami’de Efes içmek gerçekten güzel bir duygu bu arada.

Miami’de gece hayatı da oldukça canlı, sahildeki barların hepsi cıvıl cıvıl adeta Bodrum’un camiden Batı’ya doğru ve de barlar sokağının sahille bitip Halikarnas diskoya kadar olan bölümünü andırıyor. En bariz fark ise önündeki caddenin geniş ve trafiğe açık olması, ancak bu cadde de özellikle geceleri adeta bir modifiye araba, Harley ve diğer “custom” motorların ağır ağır ve fakat müzik ve motor gürültüsü saçarak geçitlerine  sahne oluyor ki benim gibi meraklılar zaten bunları seyrediyor genelde. Caddenin kenarında dizilen restoran ve barlarda canlı müzik hakim ve caddede durup izlemek bedava .

Bunun ötesinde gecenin ilerleyen saatlerinde Miami’nin şehir bölümünde çok sayıda “club” tıklım tıklım dolar ve bu tarz eğlenceden hoşlananlar için idealdir.

Gün içi faaliyetler için çeşitli kanal turları (Miami’nin hava fotograflarına bakarsanız şehrin upuzun bir lagün berisinde dantel gibi kanallar üzerinde ve onların gerisinde inşa edildiğini görürsünüz) ya da sportif balıkçılık turları alabilirsiniz ve kılıç balığı yakalama keyfi yaşayabilirsiniz. Bir de tabii Miami çıkışlı n sayıda Karaip adaları “cruise”ları yani lüks gemi turları vardır ki bu turlara katılmayı düşünenler de aynen otel seçiminde olduğu gibi bunlara ait yorumları iyice okuyup karar vermeliler zira bu konuda sadece fiyata bağlı tercih yapıp çok ağzı yananlar mevcut; burada otele göre bir diğer sorun da eğer memnun kalmazsanız değiştirememeniz-eğer çok iyi yüzme bilmiyorsanız tabii.

Şimdi Miami’den Kuzey’e doğru gidelim ve sahilden sırasıyla Fort Lauderdale, Palm Beach, West Palm Beach, Kennedy Space Center’ı gördükten sonra vakit varsa Daytona Beach’e kadar çıkalım ve buralarda kafamıza göre ya günübirlik vakit geçirelim ya da birer günlük 2 ya da 3 konaklama noktası belirleyip tadını çıkaralım. Daytona Beach’ten sonraki durak Orlando olmalı, buraya en az 2-3 gün ayırıp Disney World ve diğer eğlendirici mekanları doyasıya gezecek kadar kendimize imkan tanıyalım.

Miami’deki üssümüze geri döndükten sonra planlanan gezinin uzunluğuna göre görülecek yerler Florida yarımadasının Meksika körfezine bakan kıyı şehirleri ve ulusal parklar olabilir. Ancak benim önceliğim herzaman Florida Keys ve de özellikle Key West olur. Hatta bu öncelik Florida’nın Kuzey’i ve Orlando’dan da ötedir. Üstü açık arabaya veya motora atlayıp Key West’e doğru yola koyulurken öncelikle Coconut Grove’a uğrayın ve zenginlerin tercihi bu çok şirin ve renkli kasabaya hiç olmazsa bir öğle yemeği zamanı ayırın. Buradan Güney-Güneybatı’ya doğru giderken meraklıları için çok güzel bir army shop var (askeri malzemeler ve aksesuarlar satan mağaza) burada zırhlı askeri araç bile satılıyor ama yine meraklıları için her türlü askeri aksesuar ve kıyafet, gerçek pilot kaskları, köpekbalığı kaçırıcı malzeme ve ordu için yazılmış hayatta kalma kitapları ve kılavuzları gibi çok ilginç  malzemeler bulmak mümkün.

Key West, Florida Keys denilen ve Florida yarımadasının Güney ucundan tatlı bir kavisle Güneybatı yönünde bir inci dizisi gibi kıvrılan mercan adacıkları silsilesinin en ucundaki ve Ernest Hemingway’in uzun yıllar yaşadığı adanın ismi. Buraya giderken geçilen bir sürü adadan özellikle Islamorada adası dalış tutkunları için enfes bir dip zenginliğine sahip, burada dipte dev bir İsa heykeli var ve çok popüler bir dalış noktası…

Adadan adaya deniz üzerine yapılmış köprülerden oluşan yoldan giderken bunların en uzunu olan “Seven Mile Bridge”den geçerken deniz üzerinde uçuyor hissine kapılıyorsunuz.

Key West ise pek kelimelerle anlatılacak biryer değil, yolun bittiği yerleri hep sevmişimdir ancak burası gerek çok renkli yapısı, Ernest Hemingway esintisi ve onun adını taşıyan müdavimi olduğu bar, eşsiz günbatımı ve adeta çok kalabalık bir akvaryum görünümündeki yat limanı ile sanki ABD ile alakası olmayan bir cennet köşe ve bence hem ABD’de hem de Florida’da görülmesi olmazsa olmaz bir belde.

Florida ve Key West ile Güney turunun sonuna yaklaşırken şu konu önemli :  Key West’e giderken öncelikle benzin deponuzun dolu olmasını sağlayın ve akşamdan önce de mutlaka dolu olduğundan emin olun zira benzin istasyonları kapanıyor ve 3,5 saatlik dönüş yolu boyunca açık benzinci bulamıyorsunuz. ABD genelinde böyle bir durumla karşılaşır da benzininiz biterse ya da biteceğini anlarsanız mutlaka 911’i arayıp durumu anlatın ve en yakın benzinciye yönlendirilmenizi sağlayın, eğer bu imkansızsa mutlaka yerel polis size yardıma gelir ama bu benzin size biraz pahalıya patlar aklınızda olsun !!!

ABD’nin güneyinde gidilmesi gereken bir diğer kent egzotik New Orleans ve Mississippi deltasıdır. kendine özgü kültürü, geçmişi ve mutfağıyla gerçekten çok özel bu bölgeye özellikle de Mardy Gras festivali zamanı gitmenizi öneririm (bu festivali ayrıca anlatmayayım bi zahmet google’dan bakıverin). Yalnız New Orleans ve civarına gitmek için bir şekilde uçakla  gidiş planı yapın ve de geniş Amerika turu planlarınıza dahil edin zira coğrafi olarak o bölgede görülesi birtek orası var, bir de Mississippi nehir gemisi turu var ama o daha da fazla zaman gerektiriyor.

Başka Şehirler - Remzi Gökdağ
Başka Şehirler - Remzi Gökdağ
Sevgili İstanbul - Remzi Gökdağ
Sevgili İstanbul - Remzi Gökdağ

OKUMA ÖNERİSİ