Vladimir Semyonoviç sahiden var mıydı?

“Desenize, siz Türkiye’yi komünist yapamadınız ama biz sizi kapitalist yaptık Vladimir Semyonoviç” diye takıldım. Lenin Bulvarı’nın arkalarında bir kumaş deposunda çay içiyorduk.

Daça sevdası Çehov’la kalsın…

Ben başımıza gelecekleri bal gibi de biliyordum. Abdal’a malum olduğundan değil; gören göz kılavuz istemez meselesi… Cumartesi öğle üzeri Moskova’dan çıkıp daçaya,

Tokyo’da parkta unuttuğum iPhone’a ne oldu?

20 küsur yılını Japonya’da geçirip artık “Japonlaşmış” arkadaşım anlatıp duruyordu: “Bu ülkede dürüstlük insanların karakteridir. Kimseyi aldatmazlar, hırsızlık olmaz, cüzdanını düşürsen ertesi

Uzaklarda dil dertleri: Ufak, fu*k ve ötesi…

Dil öğrenme aşkıyla İngiltere’ye gitmiştim. Gençtim. Taşı sıksam suyunu çıkaracağıma kalıbımı bastığım zamanlardı. Titanic’in alayı vala ile demir aldığı Southampton limanına yakın

Erken rezervasyon ile son dakika turu farksız mı?

Şimdi tüm turizmciler bıçaklarını çekip üstüme çullanmasınlar lütfen…Burada anlatılan sadece milyonlarca tatilciye haklarını anlatmak ve onları fırsatçılardan korumaktır. 40 yıldır Avrupa-ABD’de ve

Bir kahve fincanı gibisin Tiflis…

Suat Taşpınar – Gezginin kendince ritüelleri vardır her gittiği limanda… Kimisi içinden o şehir akan bir romanı okur sokaklarında… Kimisi o şehri