Şarkılar köprüsü, Özgürlük Köprüsü, Öpücükler Köprüsü. “Kuzeyin Venedik”i diyorlar ama o başka taşın ve suyun kenti… St. Petersburg, altmış kollu Neva Deltası’na gömülen sayısız ağaç gövdesinin üstünde yükseliyor.
Çok eğlenceli, çok sakin, çok görkemli…
Bir kent düşleyin. Önceleri yalnızca suyla, sonra bazıları toprakla birbirine bağlanmış kırk iki ada. Ama bütün Petersburg; caddeleri, meydanları, köprüleri ve kıyılarıyla yekpare bir saray gibi. Dünyada böyle büyük başka saray yok.
Kuzeyin Venedik’i diye adlandırılan bu kente, yılın bütün mevsimlerinde gitmek güzeldir. Ama, eğer beyaz geceleri yaşamak istiyorsanız bu kente, yazın başlarında gitmelisiniz. Mayısın sonunda başlıyor temmuz ortalarına kadar devam ediyor “beyaz geceler”.
Rusya’nın ikinci büyük kenti ülkenin kuzeybatısında yer alıyor. Eskiden Petersburg veya Petrograd olarak anılan kente, 1924’te Lenin’in ölümünden sonra Leningrad adı verildi. SSCB’nin 1991’de parçalanma sürecine girmesiyle, yapılan halk oylamasında kentin adı Petersburg’a çevrildi. Yaklaşık 5 milyon kişinin yaşadığı şehrin yüzölçümü 1400 kilometrekare.
Kent, 1703’te Neva bataklığının üzerinde Çar Petro tarafından kuruldu. 42 ada ve 50’ye yakın kanal ve nehir kolu üzerine inşa edildi.
Gezilecek yerler
Kent merkezi: Kenti ikiye bölen Neva Nehri’nin güney kıyısı Petersburg’un merkezini oluşturuyor. Oktyabrski yakası olarak bilinen bu bölüm kentin zengin tarihi ve kültür mirasını barındırıyor. Büyük ve Küçük Neva kolları arasında kalan Vasilyevski Adası, yine bu ikili kolun çevreleldiği adaları kapsayan Viborg yakası kentin diğer bölgeleri. Şehirde 50’den fazla müze bulunuyor.
Tarihi bölüm: Kışlık Saray ile Dekabristov arasında; Saray Meydanı, Donanma Binası, bronzdan yapılmış Büyük Petro Heykeli, Aziz İsak Katedrali, Tarih Müzesi, Hermitaj Müzesi, mağaza ve kafelerin yer aldığı Nevsky Prospekt Caddesi, Kazan Kadetrali, sokak sanatçılarının bulunduğu Ostrovskogo Meydanı, Aleksandr Nevski Manastırı bulunuyor.
Donanma Binası: Çar Petro, Rus Donanması İsveç’i yenilgiye uğratıp, Baltık sahillerini geri alınca, zaferinin anısına bu devasa binayı yaptırmış. Klasik Rus İmparatorluğu mimari tarzını yansıtan bina 1806-1823 yılları arasında inşa edildi. Günümüzde denizcilik okulu olarak hizmet veriyor. Yapının altın kubbesi 2. Dünya Savaşı’nda Alman bombardıman uçaklarından korumak için siyaha boyanmış. Uzunluğu 500 metreyi bulan binanın önünde üç büyük bulvar (Gorokhovaya, Vosnesensky ve Nevsky) buluşur.
Hermitaj: Dünyanın en eski ve en zengin müzelerinden. Çariçe 2. Katerina’nın koleksiyonundaki sanat yapıtlarını koruması için 1764’te Kışlık Saray’ın bitişiğine inşa ettirildi. Batıdan doğuya Kışlık Saray, Küçük Hermitaj, Büyük Hermitaj ve Hermitaj Tiyatrosu ile beş binadan oluşan müzede 3 milyon eser sergileniyor. Burada dünyanın en ünlü ressamlarının (Vinci, Michelangelo gibi) tabloları ile birlikte Hint, Çin, Eski Mısır, Mezopotamya, Eski Yunan ve Roma sanatlarından da örnekler görebilirsiniz. 1057 oda ve 400 salondan oluşan Kışlık Saray da dahil Hermitaj’ın girişindeki dev heykeller heykeltaş Terebenev’in eseri. Müzenin tamamını bir günde gezmek imkansız. Bu nedenle bir plan edinip, önceliklerinizi belirlemeniz gerekiyor. Pazartesi hariç her gün 10.30-17.00 arası açık.
Rusya Devlet Müzesi (Gosudarstvenny Russky Muzey): 1898’de Mikhaylovsy Sarayı’nda açıldı. Saray 1819-1829 yılları arasında Büyük Dük Mikhaylovsy için yaptırılmıştı. 400 binden fazla sergiye ev sahipliği yapan müzede Rusya’nın hemen hemen her yerinden 12 ile 16. yüzyıldan kalma ikonlar, portreler ve tablolar bulunuyor. Salı hariç her gün 10.00-17.00 arası açık.
Kazan Katedrali (Kazansky Sobor): Karalya granitlerinden I. Aleksandr tarafından yaptırılan pembe sütunlu kilise sosyalist yönetim zamanında “Din ve Ateizm Tarihi Müzesi” olarak kullanıldı. Katedral 1801-1811 yılları arasında inşa edildi. Straganov Sarayı ise kazan Katedrali’nin hemen bitişiğinde bulunuyor. Saray 1752-1754 yılları arasında inşa ettirildi.
Aziz İsaak Katedrali (St. Isaac’s Catedral): Finlandiya’dan getirilen taşlarla inşa edilen katedralin yapımı 40 yıl sürdü (1818-1858). Yaklaşık 250 merdivenle tırmanılan kubbesinden kenti kuşbakışı seyredebilirsiniz. Ancak bunun için ayrıca bilet almanız gerekmiyor. Kubbe 100 kilogram saf altınla kaplı. Çarşamba hariç her gün 11.00-18.00 arası açık.
Yeniden Diriliş Katedrali (Khram Voskresenia Khristova): Griboedova Kanalı üzerinde yer alan yapı 1887-1907 yılları arasında kuruldu. Yapımında Moskova Kızıl Meydan’daki St. Basil Katedrali örnek alındı.
Antartika ve Arktika Müzesi: Kuzey ve güney kutuplarına yapılan ekspedisyon ve çalışmalar sergileniyor. Kutupların doğasını tanıtan müze dünyada tek olma özelliğine sahip.
Nevski Bulvarı: Altı metre genişliğindeki bulvarın iki kıyısında barok ve neoklasik tarzda yapılar sıralanıyor. Yolun solunda Yeliseyev’s Çarşısı 20. yüzyılın hemen başlarında yaptırılmış. Caddenin karşısında Gostiniydvar Çarşısı bulunuyor.
Dostoyevski Müzesi: Ünlü yazarın Karamazov Kardeşler’i yazdığı ve öldüğü daire müze haline dönüştürülmüş.
Puşkin Müzesi: Bir düelloda 1837’de hayatını kaybeden, ünlü Rus yazarı Puşkin’in kaldığı son apartman dairesi müze olarak kullanılıyor. Salı hariç 11.00-17.00 arası açık.
Köprüler: Petersburg kanallar, doğal boğazlar ve köprülerle süslü bir kent. Kentteki köprüler arasında; Aniçkov, Volodarskiy, Aleksandra Nevskogo, Troitsky, Dvortsovyy, Leytenanta Shmidta, Bol’sheokhtinskiy, Leytenanta Shmidta, Tuchkov, Sampsoniyevskiy, Grenaderskiy sayılabilir.
Aurora Kruvazörü: Ekim Devrimi’nin simgesi olan gemi Neva Irmağı’nda demirli. Pazartesi ve salı hariç her gün 10.30-16.45 arası açık.
Yemek
Şehirde pahalı restoranların yanı sıra fast food ve mütevazı halk lokantaları da bulunuyor.
Saint Petersburg: Geleneksel Rus yemeklerinin servis edildiği restoran şehrin en popüler mekanı. Cuma ve Cumartesi akşamları canlı müzük yapılan restoranda her akşam gösteri yapılıyor. 5 Griboedova Kanala nab. Tel: 314 49 47
Kalinka: Rus yemeklerinin ağırlıklı olduğu restoranda her akşam Rus şarkıları, balalayka dinleyebilirsiniz. Syezdovskaya Liniya. Tel: 213 37 18