Ayşen TAVUKÇU – THY ile 9 saat süren yolculuktan sonra Suvarnabhumi havaalanına ulaştık. Yapımına 2002 yılının Ocak ayında başlanan uluslararası havaalanının “Altın Bölge” anlamına gelen adı Tayland kralı tarafından belirlenmiş. Chao Phraya nehrinin kenarında kurulmuş on beş milyonluk Bangkok, Tay dilinde “Meleklerin şehri” anlamına geliyor. Ülkede Buda’dan sonraki en önemli kişi ise kral IX. Rama. Gezdiğiniz her tapınakta, caddelerde, kaldığınız otelde dahi kral ve kraliçenin resmini görebilirsiniz. Ama bu resimlerin çoğu gençlik resimleri, zira halka güzel görünmek isterlermiş.Tayland’da ulusal tatil ilan edilen 5 aralıkta kralın doğum günü kutlamalarına halkın ilgisi oldukça fazlaydı. Bangkok’un en büyük meydanı olan Sanam Luang’a akın eden halk, doğum günü nedeniyle hem Budizmi hem de kralı simgeleyen sarı renkte giyinmişti.
Chao Phraya nehrinin kenarındaki River City çeşitli yöresel ürünlerin de satıldığı bir alışveriş merkezi. Buradan çeşitli kanal turlarına katılabiliyorsunuz. Turlar yaklaşık 1,5 saat sürüyor. Bu turlar akşamüstü saatlerinde yapılırsa nehir kenarında barakamsı evlerde yaşayan halkın hayat tarzlarından kesitler görülebilir. Üzerinize sıçramasını dahi istemeyeceğiniz bu nehrin suyundan, kovayla alıp başından aşağıya döken insanlar görmeniz mümkün..
Wat tapınak manasına geliyor. Bangkok’ta hemen her yerde karşınıza Buda tapınakları çıkacaktır. Tapınaklara girerken mutlaka ayakkabılarınızı çıkarıyorsunuz. Kıyafetlerinizin de açık olmaması gerekiyor. Tekne ile gezerken Bangkok’un görülmesi gereken en güzel tapınaklarından biri olan Wat Arun.
Çin mahallesindeki Wat Traimit ‘te saf altından yapılmış 3 metrelik ve 5.5 tonluk dünyanın en büyük altın buda heykelini görebilirsiniz. 13. yüzyılda Sukhothai çağından kalan tapınak binası ve çevresi oldukça vasat. Tapınaklara ziyarete gelenler lotus çiçeklerinden ve tütsülerden satın alarak dua eder ve tapınağa yardımda bulunur.
Grand Palace 1782 yılında inşa edilmiş 100’den fazla ayrı binadan oluşmaktadır. Geleneksel Thai Mimarisinin en güzel örnekleri burada görülebilir. Şort pantolon ve kolsuz elbiselerle içeriye kabul edilmeyebilirsiniz. Bu durumda girişteki bir yerden 100 baht karşılığı ödünç giyisi temin ediyor, çıkışta da giyisiyi iade edip paranızı geri alıyorsunuz. Saraya giriş ücreti 250 baht. Saray avlusu (218.000 m2) içinde Tayland’lılar için çok önemli olan Emerald (Zümrüt) Buda da var. Aslında bu buda heykeli 66 cm. yüksekliğinde, yeşil yeşim taşından yapılmış sıradan bir heykel.
Tuk-Tuk denen üç tekerlekli motosiklet diyebileceğimiz araç Bangkok’un klasiklerinden. Pazarlık usulü çok ucuza istediğiniz yere gidebilirsiniz. Genellikle turistleri anlaşmalı dükkanlara götürmeye çalışıyorlar, şiddetle karşı çıkın.
Taksilerde taksimetre açtırmak gerekebiliyor, fırsatçılık orada da olabiliyormuş. Ama benzin sudan ucuz olduğu için trafiğin yoğun olmadığı zamanlarda sıklıkla tercih edilebilir.Otobüslerde klima yok ve bunaltıcı hava nedeniyle hiç önermiyorum.
Eğer kalınan yere yakın bir metro durağı varsa Skytrain şiddetle tavsiye ederim. İstanbul trafiğini aratmayacak kadar trafik sorunları var.
Yaklaşık 80 kilometre güney batıdaki Damnoen Saduak Floating Market, (yüzen Pazar) Tayland’ın en karakteristik yerlerinden biri.Yolculuk 2 saat sürüyor ve 12 de Pazar bittiği için sabah erkenden yola çıkmak gerekiyor. Pazar 6 kişilik teknelerde, koltuk olmadığı için ayak uzatıp oturularak geziliyor. Değişik meyvelerden tatmak için güzel bir fırsat. Durian meyvesi için Taylandlılar “kokusu cehennem, tadı cennet” diyorlar. Kesilince hemen tüketilmesi gereken, durunca zehirleyebilen bir meyve olduğu için otellerde yeme şansınız yok. Epeyce meyve denedim. Damak tadımıza uygun olanlar zaten ülkemizde mevcut, ananas, muz, mango.
Jim Thompson’s House ipek ticaretinin yeniden canlanmasında büyük katkıları olan kişinin evi ve ilginç bir müze. Bahçesinde bir öğlen yemeği yenebilir. Etrafındaki dükkanlardan ipek kumaş bakılabilir. Jim Thompson ipek mamullerinin satış mağazalarını hem Siam Paragon’da, hem de havaalanında bulabilirsiniz.
Siam Paragon alışveriş merkezinde 300 civarında çok tanınmış markanın dükkanlarını bulabilirsiniz. Gourmet Market benim gibi değişik tatlara meraklılara önerebileceğim bir market. Ama zamanınız biraz fazlaysa..Ben bu merkeze içinde 300 bin deniz hayvanının olduğu, güneydoğu asyanın en büyük akvaryumunu görmek için gittim. Siam Ocean World’e giriş 500baht. Siam Center ve ondan sonra açılmış olan Siam Discovery bu alışveriş merkezine ara yollarla bağlanmış. Siam Paragon kadar seyirlik olmayan bu vasat merkezlerde bizim fiyatlara göre yüzde 40 daha ucuz olması nedeniyle Lacoste, The North Face ve Esprit’e bakmadangeçemedim.İçindekikafeve restoranlar öğle yemekleri için ideal. Karşısındaki Central World Plaza da çok iyi bir alışveriş merkezi ve içinde Zen ve Isetan isimli büyük mağazalar bulunuyor. Eğer ucuz hediyelik eşyalar almak isterseniz Gaysorn’un hemen yanındaki Naraiphan alışveriş merkezinin alt katına inin. Mah Boon Krong (MBK) Pantip Plaza gibi Bangkok’da elektronik eşya almak için gidebileceğiniz alışveriş merkezlerinden biri.
Emporium özellikle tanınmış markaların dükkanlarının olduğu şehrin en şık alışveriş merkezlerinden. Otelimize çok yakın olduğu için gezebildim ama Siam durağından metroyla dördüncü durak Sukhumvit’te inince kolayca ulaşabilirsiniz.
Gece pazarı için Patpong yerine daha nezih ve temiz bir atmosfere sahip olan Suan Lum gece pazarını tercih edebilirsiniz. Gece saat bire kadar açık olan bu pazarlarda hala enerjiniz varsa dolaşabilirsiniz. Orkide de bulabileceğiniz Bangrak ise çok renkli bir çiçek pazarı. Çin mahallesinde dolaşmaya karar verdiyseniz bu pazarı da mutlaka gezin.Bangkok’taki en büyük, en çeşitli ve en iyi bilinen pazarlardan biri Chatuchak Hafta Sonu Pazarı. En iyi yol skytrainle gitmek, Mo Chin durağı 5 dakikalık yürüyüş mesafesinde. Meyve, sebze ve baharatlar, pirinç bir tapınak çanı, oyma sığır boynuzu, dağ kabilelerinde işlenmiş giysiler ya da el yapımı gümüş mücevherat, ipek çiçekler, batik modern tişörtler, hasır sepetler bulabilirsiniz.
Herhangi bir Thai lokantasında Tom Yang Gum çorbası denenebilir. Acıyla arası iyi olmayanların Thai yemeklerine hiç bulaşmamasını öneririm.
Dışarıdaki satıcılardan bir şey yenilmemesi ama yenilecekse de trafiğin yoğun olmadığı, ara sokaktaki satıcıların tercih edilmesi tavsiye edilir. Hava kirliliği ve yoğun sıcak nedeniyle yiyeceklerin bozuk olma ihtimali çok yüksek.
Deniz ürünleri çok ucuz ama sos koydurtmayın, sadece limon ve yağ isteyin, çünkü sosları bizim alışmadığımız türden, hem ekşi, hem tatlıyı içeriyor.
Gaysorn Plazanın zemin katında Fisherman’s Sea Food önerilen yerler arasında ama biz otelimize yürüyüş mesafesinde olduğu için Seafood Market’i tercih ettik. Seafood Market’e geldiğinizde size bir masa ayarlanıyor. Sonra elinizde market arabası deniz ürünleri, salata ve meyve alışverişi yapıp kasada ödedikten sonra masanıza geri dönüyorsunuz. Garsonlar da aldıklarınızın nasıl hazırlanmasını istediğinizi öğrenip pişirip masanıza getiriyorlar. Bu restoranın, çok sayıda taklidi var, taksicinin özellikle bu adrese götürmesine dikkat edin (89, Sukhumvit Soi 24).
Thai masajı Bangkok’ta olmazsa olmazlardan. Genellikle rehberler sizi güvenli yerlere yönlendiriyorlar. Biz kaldığımız otelde masaj yaptırdık. 90 dakika süren bu çok hoş tecrübeyi sizlerin de denemesini öneririm. Yaklaşık 40YTL(900Baht) karşılığında hem de..Çıkışta 500 Baht ($14) ayakbastı parası ödeniyor. Harcamalarınızı yaparken bir kenara çıkış parasını ayırın. Yoksa yine havaalanında döviz bozdurmak zorunda kalırsınız.