Pisa Kulesi’ni 7 Nisan 2012 gününe kadar sadece fotoğraflardan tanıyordum. Eğik olduğunu, düzeltilmesi için çalışmalar yapıldığını biryerlerden okumuştum. Bu genel bilgiler dışında bugün göreceğim bu ilginç yapı hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Milan’dan 4.5 saatlik tren yolculuğundan sonra öğle saatlerinde Pisa tren istasyonuna vardık. Paskalya tatili neniyle İtalyanlar yollardaydı. Trende boş koltuk yoktu. Zaman kaybetmeden ünlü kuleye ulaşmak istiyorduk. İstasyonun hemen dışında bulunan kent haritasından yönümüzü belirleyip zaman kaybetmeden yürümeye başladık. Corso Italia caddesini takip edip Ponte di Mezzo köprüsünden sonra trafiğe kapalı Borgo Stretto ile kuleye ulaştık. Yaklaşık yarım saat süren bu zevkli yürüyüş sırasında Pisa kentinin renkli mimarisiyle tanışma fırsatımız oldu. Via Cardinale Pietro Maffi sokağından sola saptığımızda yolun sonunda kulenin ilk görüntüsüyle karşılaştık.
Uzaktan bakıldığında sokağın başlangıcındaki binaların üstüne devrilecekmiş gibi görünüyordu. Kuleye yaklaştıkça bu garip yapının güzelliği belirmeye başladı. Tatil, gezi ya da İtalya denince hemen hemen her ilanda yer alan bu görüntünün aslını görmek değişik bir duygu. Yamukluğuyla ün yapan kulenin gerçekten bu kadar eğik olacağını beklemiyordum. Bizim gibi bu garip kulenin sırrını çözmeye çalışan yüzlerce turist sabahın erken saatlerinden itibaren kulenin bulunduğu alana toplanmıştı. En az kule kadar çevresinde biriken turistlerin garip davranışları da ilginç, bir o kadar da görülmeye değerdi. Buna benzer bir manzarayı Paris’te Eyfel kulesi yakınlarında gördüğümü hatırlıyorum ancak Pisa’daki görüntü başlıbaşına bir olaydı. Önünüzde eğik bir kule, yanınızda yola çıktığınız arkadaşınız ya da aile üyeleri ve bir de footoğraf makinanız varsa siz de bir anda kendinizi bu manzaranın içinde bulabilirsiniz.
Çok güzel hareketler
Kuleyi çevreleyen yeşil alanda sıralanmış onlarca turist hemen hemen aynı pozun peşindeydi. Hepsi eğilen kuleye elleriyle destek vermenin peşindeydi. Fotoğrafı çekenler poz verenlerin en uygun açısını yakalayabilmeleri için durmadan komutlar veriyor, ‘Biraz yukarı, hafifçe sola doğru… Tamam hiç bozma.’ Benzeri konuşmalar hafif bir gürültü şeklinde etrafa yayılıyordu. Poz verenler en iyi açıyı yakalamanın peşindeydi, bunun için banklara, parkı çevreleyen demir parmaklıklara hatta birbirlerinin omuzlarına çıkmaktan çekinmiyorlardı.
Biraz “yaratıcı” olanlar ise takla atıp, başlarının üstünde dikilerek poz verme telaşındaydı. Kuleyi kavramaya çalışanların yanı sıra en yaygın “yaratıcı” görüntülerin başında ağızlarını açıp kule karşısında poz verenler de vardı. Tek beklentileri fotoğrafı çeken kişinin uygun açıyı yakalayıp kendilerini kuleyle yan yana yakalayabilmeleriydi. En az kule kadar ilginç bu davranışları seyretmeye gerçekten doyum olmuyor.
Çevreyi seyretmeye ara verip kulenin yakınlarındaki tarihi eserlere yöneldik. Kuleye çıkmak için önceden bilet almak gerekiyor. Biz bu işlemi yapmaya önceden fırsat bulamadığımızdan Pisa’ya geldiğimizde kuleyi dışardan izlemekle yetineceğimizi sanıyorduk. Geç saatlerde de olsa bilet bulabiliriz umuduyla bilet ofisine girdiğimizde saat 17:40 için bilet olduğunu öğrendik. Hemen iki bilet alıp parka geri döndük. Yaklaşık 4 saatimiz vardı. Bu süre içinde kulenin hemen yanında yükselen katedrali gezme fırsatımız oldu. Park etrafında uzun bir tur yaptıktan sonra dinlenmek ve açlığımızı gidermek için bir restorant aramaya başladık. Seçenekler çoktu, yaklaşık yarım saatlik arayıştan sonra kuleyi tam cepheden gören ama ayak altı olmayan tenha bir restorant bulduk. Adı La Buca. Çıkmaz bir sokağın sonunda bulunan La Buca’nın bahçesine girdiğimizde garsonlar masaların üstündeki örtüleri topluyorlardı. Saat 15:30 olmasına rağmen restoran kapanmak üzereydi. Ancak garson bizi geri çevirmedi. Restoranın bomboş bahçesinde Pisa Kulesi manzarasıyla karnımızı doyurduk.
Bilet saatimiz yaklaştığında kulenin yanındaki bekleme salonuna geçtik. Kuleye çıkanlar çantalarını aşağıda bırakmak zorunda. Çantalarımızı bize özel kilitli bölümlere koyduktan sonra kulenin dibinde beklemeye başladık. Saat 17:40’ı gösterdiğinde grubumuzun kuleye girişine izin verildi. Zirveye çıkarken merdiven basamaklarının durumu dikkat çekiciydi. Yüzlerce yıl kuleye çıkanların adımlarıyla basamaklar çukurlaşmıştı. Kıvrıla kıvrıla yükselen merdivenlerde bu çukurlar eğime göre sağda ya da solda yoğunlaşmıştı. Merdivenlerden çıkarken dışarıyı göremesek de kulenin hangi tarafında olduğumuzu yılların etkisiyle aşınan bu basamaklardan anlayabiliyorduk. 56 metrelik kulenin zirvesine 294 basamakla ulaştık.
Zemin kat üstünde inşa edilen 6 yuvarlak sütun ve üst kattan oluşan kulenin zirvesine ulaştığımızda aslında bu kulenin yapım amacı olan dev çanlarla karşılaştık. Pisa kentinin manzarasına kulenin yanındaki katedralin kubbeleri karışıyordu. Bir yandan güneş batmaya hazırlanırken tam karşımızdan yağmur bulutları yaklaşmaya devam ediyordu.
Pisa Kulesi, kendisini çevreleyen Piazza dei Miracolo’nun sadece bir yapısı. Mucizeler Meydanı’nda görülmeye değer diğer bianalar da var. Bunların başında Pisa Katedrali Duomo di Pisa, vaftizhane Battistero ve mezarlık Campo Santo Monumentale’nin yanı sıra opera binası Museo del Opera del Duomo da bulunuyor.
Pisa’nın zirvesinde yeterince kaldıktan sonra aşınmış merdivenlerden aşağı indik. Saat 19:00’a yaklaşırken Pisa turumuzu tamamlamıştık. Bir sonraki durağımız La Spezia’ya yetişmek için tren istasyonuna geri döndük.
Dik durmaya çalışıyor
10 yıl süren restorasyon çalışmasından sonra yıkımdan son anda kurtulmuş. Kulenin yapımına 1174 yılında başlanmış. Henüz yapım aşamasındayken eğriliği anlaşılan kule bütün olumsuzluklara karşın 1399 yılında bitirilmiş. Mimar Bonanno Pisano, Gherardo di Gherardo, Giovanni Pisano, Giovanni di Simone tarafından inşa edilen kule 1990 yılında başlayan ve yaklaşık 10 yıl süren restorasyon çalışmasından sonra yıkımdan son anda kurtulmuş. Bu çalışmalarla eğrilik 45,72 santimetre kadar düzeltilmiş ve yapı 1838’deki konumuna geri döndürülmüş.
Teknik Bilgiler
- Miracoli Meydanı Yüksekliği : Yaklaşık 2 metre (6 feet)
- Yükseklik: 55,863 metre (183 ft 3 inc), 8 kat
- Dış Çap: 15,484 metre.
- İç Çap: 7,368 mrtre
- Eğim açısı: 5.5° derece veya 4.5° derece (düşeyden)
- Ağırlık: 14.700 ton
- Duvar kalınlığı : 2,4 metre (8 ft)
- Toplam Çan sayısı: 7, Gamlı tuned, saat yelkovanı yönünde.
- 1.nci çan: L’assunda 1564 dökümü,yapan Giovani Pietro Orlandi ağırlık 3.620 kg (7.981 lb)
- 2.nci çan: il crocifisso 1572 dökümü, yapan vincenzo Possenti ağırlık 2.462 kg (5.428 lb)
- 3.ncü çan: san Ranieri, 1719-1721 dökümü, yapan Giovanni Andrea Moreni ağırlık 1.148 kg (3.192 lb)
- 4.ncü çan : La Terza (birinci küçük) 1473 dökümü,ağırlık 300 kg (661 lb)
- 5.nci çan: La Dasquereccio, 1262 dökümü, yapan Lattering ağırlık 1.014 kg (2.235 lb)
- 6.ncı çan : il Vespruccio (ikinci küçük) 14.nci yüzyıl dökümü tekrar 1501, yapanNicola di Jacobo ağırlık 1.000 kg (2.205 lb)
- 7.nci çan: Del Pozzetto, 1606 dökümü ağırlık 652 kg (1.437 lb)
- Çan kulesine adımlar: 294