Neden gezgin olmaya çalışıyorum? sorusunun yanıtını Gezgin Doktor Didem Dinçer Akdeniz şöyle veriyor. Gezginler turistlerden farklıdır ve asla turistik bir gezi ile yetinemezler. Ne fark var demeyin gezginlik bir yaşam tarzıdır çünkü. Turistlerin yaptıklarını yaparlar ama bununla yetinmezler. Daha derler, başka derler. Ara sokaklara dalarlar, insanlara karışırlar, plan yapmazlar umulmadığı yaşamaya çalışırlar.
Çünkü;
Anı yaşamak
Geçmişin hüzünlerini geleceğin endişelerini içimizden atıp o anın duygularını fark etmek. İşte bizim günlük hayatımızda bir türlü başaramadığımız, ama mutluluğun anahtarı olan çok önemli yaşam sanatı. Gezmek, yepyeni yerler keşfetmek insan beynini o anda tutan en önemli deneyim. Bu yüzden günlük hayatta stresle yüklendiğiniz anda kendinize kaçamaklar yapma alışkanlığını edinmelisiniz. Büyük kaçamaklar olması da şart değil, yakınınızdaki hiç gitmediğiniz bir sahil kasabasına kaçamak yapın, hafta sonu görmediğiniz bir şehre yemeğe gidin. Yok sizi kesmez ise eee o zaman dünyanın öbür ucuna gidin, yeter ki gitmeyi alışkanlık haline getirin.
Bakış açınızı değiştirmek
Toplum psikolojisi çok önemlidir. Hep aynı konuları konuşmak, olayları hep aynı şekilde yaşamak sizi sürekli aynı sonuçlara ulaştırır. Aynı sorunlara farklı tepkiler veren insanları görmek size yeni fikirler verecektir. Hayatınıza yepyeni bir bakış açısıyla dönersiniz. Bulamadığınız çözümler dönünce kafanızda beliriverir, yolda karşılaştığınız bir insanın bir cümlesi size dokunur bir kıvılcım oluşur. Yola çıkarken kafanızda olan fikirlerin tamamen değişmiş haliyle eve dönmeniz, yada en büyük sorununuza yollarda çözüm bulmanız çok büyük bir ihtimaldir.
Küçük mutluluklar, büyük tatminler
Çocukluğumuzu hatırlayın, küçücük başarılar bizi nasıl da mutlu ederdi. Büyüdük de ne oldu? Dağları devirsek tatmin olamıyoruz. Hep yeni hedefler hep yeni stresler. Yollarda, hiç bilmediğiniz yerlerde hele dilini hiç bilmediğiniz bir ülkedeyseniz yeniden çocuk olursunuz. Kalacak güzel bir yer bulmak, restoranda güzel bir yemek keşfetmek, o yemeği ısmarlama için o bilmediğiniz dilde sipariş verebilmek, gideceğiniz yeri dolmuş şoförüne ya da taksiciye anlatabilmek. Yani esasında günlük hayatta her gün yaptığımız şeyleri plansız bir gezide yeniden yapabilmek size mutluluk verecek.. Eğer biraz farkındalığınız arttıysa eve döndüğünüzde de aynı keyfi hissedebileceksiniz. Bakınız evim evim güzel evim.
Dünyanın güzelliği
Her gün aynı görüntüler bizi duyarsızlaştırır. Örneğin ben İzmir’de yaşıyorum körfezde güneş batışı muhteşemdir. Ama günlük hayatta ben bunu ne kadar sıklıkla fark ederim?? Dürüstçe çok nadiren.. O gün kendimi mutlu etmeye karar verdiysem ancak kendimi zorlayarak güzellikleri gözüme sokarım. İstanbul’da yaşayan dostlarımın kaçı o muhteşem Boğazı fark eder trafikte çıldırırken? Ama yeni bir yere gittiğimizde şu güzelim gezegenin mucizeleri içimize işler. Gün batımının renkleri, insan zekasının ve zevkinin yansıması olan mimari, doğanın eşsizliği bir anda çarpar bizi. İçimizi muhteşem bir enerji ve eşsiz bir neşe ile doldurur. İyi ki deriz her nefeste.
Kişisel gelişim
Bir geziye çıktığınız zaman giden siz ile dönen siz asla aynı insan olmayacak. Anlatacak yeni deneyimler, hissedilen yeni duygular, tanışılan yeni insanlar evde otursaydınız sizde hiçbir zaman oluşmayacak değişimleri ortaya çıkaracak. Büyüyeceksiniz, gelişeceksiniz ve rengarenk olacaksınız. En kötü seyahatte bile bu garanti siz artık eski siz olmayacaksınız.
Evim evim güzel evim
Evinizi daha çok seveceksiniz, yatağınız daha rahat gelecek, salondaki koltuğunuzun ne kadar da rahat olduğunu hatırlayacaksınız, dostlarınızla içilen kahve daha bir keyif verecek kısaca sahip olduklarınızın değerini yeniden keşfedeceksiniz. Sırf bunun için bile gitmek gerek.
Yazı ve Fotoğraflar: Didem Dinçer Akdeniz
Instagram: @gezgindido
Facebook: dtdereli
Neden gezgin olmaya çalışıyorum?
Bu yazının orjinalini ve daha fazla fotoğrafı bu linkte bulabilirsiniz.
neden gezgin, gezginler, turist, seyyah, yol, yolculuk,gezi, yollarda, evim evim, gezgin olmak