Ökkeş Ağyar – Vakit öğle sonrasını gösterirken Almaata Bişkek yollarında Mercedes taxi yılan gibi kıvrılarak yol alıyordu bense uzun uzun ovalara bakarak türlü hayaller kuruyordum.Yol boyunca at çiftlikleri görüyordum ve sürü ile atlar başlarında at üstünde çobanları ile. Sınıra vardığımızda arabamızdan indik ilk önce Kazakistan çıkışını yaptık fazla uzun sürmeden sonra hemen 10 metre yanda Kırgızistan kapısına yürüyerek vardık ve giriş işlemlerine başladık ben tek başıma idim o anda benimkini hızlı bir şekilde onayladılar ben takım elbise kravatlı felandım ondanmı bilmem ama ardımdan gelen iki arkadaşımı bayağı beklettiler rüşvet umdular sanırım.Neyse biraz mızıklamadan sonra onlarınkinide onayladılar ama kapıda bir rüşvet döndüğü her halinden belliy idi..
Biskek’e ilk defa geliyordum arkadaşımın oğlu burda öğrenci idi hem onu ziyaret ediyorduk hemde gezi hemde iş konularında fikir sahibi olmak istiyordum.Burda belli başlı bir kaç otel vardı ama bunların fiyatı çok pahalı olduğu için Kazakistanda olduğu gibi burdada dayalı döşeli ev kiralayarak bu sorun çözülüyordu.İlk vardığımız akşam direk olarak öğrencilerin evini ziyaret ettik vede o gece orda kaldık. Kuru fasulye güzeldi akşam yemeğinde,Gençler uzmanlaşmıştı bekar hayatları sebebiyle ahçılık konusunda.
İkinci gün bize içi dayalı döşeli bir ev bulmuşlardı biz oraya yerleştik.Daha önce isimlerini aldığımız ve Türkiyeden referanslı olarak aradığımız KITIAD derneğini Bişkekdeki meşhur VEFA centerde bulduk.Dernekdeki dostlar sağolsun bizi çok iyi karşıladılar vede Kırgızistan konusunda bizi bayağı bir bilgi bombardımanına tuttular.Çay kahve derken vedalaşma vakti gelmişti.Kırgızistana gidenlerin ve orada iş yapacak kişilerin mutlaka ordaki KITIAD ile bağlantı kurmasını öneriyorum.
Bişkek’te çok sayıda Türkçe konuşan kişilerle karşılaşmanız mümkündür bunun sebebi ordaki Türk yatırımlarından oluşan Türk varlığı, Türk Manas üniversitesi vede ordaki özel Türk okulları.Dünyada özel Türk okulları devletin yapamadığı bir çok şeyi gönüllü olarak yapmaktadır bunu aklı başında hiç kimse inkar edemez. Ancak bazı kimselerin bunu Türkiye cumhuriyetine muhalif ters işler yapıyormuşcasına algılamaları kuru inat yada cehaletten başka bir şey değildir. Bişkek deki şehir mimarisi Ruslardan kalma olduğu için çok geniş caddeleri var vede geniş büyük parkları.Bişkek’e bir çok yerden öğrenci gelmiş okumaya, özellikle Rusca için.Tüm Turki cumhuriyetlerde bilindiği üzere Rusca hakim dil ve bu durum aynı zamanda o dili öğrenmeye gidenlerede uygun düşüyor.
Her sabah kaldığımız yere yakın olması vede güzel olması sebebiyle Beta Center de kahvaltı yapmak alışkanlık haline gelmişti.Türk iş adamlarının en efsanevi yapıtları Beta Center ve Vefa Center Bişkekin en cazip en gezilesi alış veriş ve sosyal aktivitelerin en bol olduğu göz bebeği bir yer.Bir gün Seyfi abinin lokantasında yemek yerken yan masada o sıralarda orda meşhur olan”oruba ata” diye çalınan meşhur şarkının melodisini duyar gibi oldum. Şarkı yan masadaki 5 kişilik öğrenci gurubundan geliyordu tabağımı alıp onlardan izin aldıkdan sonra masalarına oturdum.Şarkıyı bluetooth ile benim telefonumada aktarmalarını rica ettim vede aktardılar.Bu arada ingilizce konuşmaya gerek kalmadı çünkü beş gencin beşide Türkçeyi tam biliyorlardı. Benden yaz tatilinde Antalyaya nasıl didip iş buluruzda çalışırız diye çeşitli bilgiler sordular.Hepside Türkiye hayranı vede bizleri seviyorlardı.Gençlerle yaklaşık bir saat kadar sohbet ettik ve ayrıldık.
Başka bir gün Bişkekde Dordo pazarı diye bilinen bir pazara gittik ordaki alış veriş havasını teneffüs etmeye çalıştık vede gezmiş olduk.Türk malllarının burada çok rağbet görüyor olması ve eğer bir mal Türk malı ise kalitelidir imajı oluşması hakkaten bana gurur vermişti.Öyleki bazı mallar Çinliler tarafından bire bir taklit edilmiş aynı tezgahta bu orjinal bu taklit diye yanyana satılıyordu. Burdan oraya yapılacak ihracat konusunda bu iyibir avantajdır.Yine bir gün başka bir pazar yeri olan COMFORT diye bilinen bir yerdeyiz dükkanları gezip incelerken bir dükkana takıldık sahibi bayan bir hanım efendi idi.İlk selam ve tanışmadan sonra bizi üst katlardaki bir kafeye davet etti çay ve pasta ikram etti. Ben Kırgızlarla Türklerin kaynaşmasını sordum bir sorun varmı diye çünkü o günlerde Kazaklarla Türk işçiler arasında bir kavga olmuştu. O bana burda asla bir sorun yok aramızda ancak”Türkler kendi aralarında proplem” dedi. Bu sözleri hiç unutmadım çünkü bunu diğer görüştüğüm Türk girişimciler teyid ediyorlardı.Burda kendi aramızdaki ilişkilere daha dikkat etmemiz gerektiğini bize tekrar hatırlatıyordu.
Gittiğim her ülkede halkı yakından tanımak için onların içine karışacak fırsatları ararım hep buradada bunu yerel lokantalarda yapmaya çalıştım vede şehir içi dolmuşlarına binerek yerel halk ile yanyana olma ve konuşma fırsatı buldum.Kırgızistanın Isık gölü dünyaca bilinen bir yerdi oraya gidecek bir fırsatımız ve zamanımız olmadı bunu bir eksiklik olarak görüyorum. Belkide tekrar gitmem için bir bahanede olabilir çünkü ben Kırgızistan’a doymadım…Dönüşümüz Almaata’dan olacağı için elli dolara bir taksi tuttuk Bişkek’den Kazakistan yollarına doğru ve akşam üzeri tekrar Almaata’da idik geceyi orda geçirdikden sonra sabah erkenden uçağımız kalkıyordu.Her havaalanı çıkışı bana hüzün verir yine burdada uçağmız kalkışından sonra aşağıya baktığımda her şey geride kalıyordu ve anılarımı vede belgesi olan resimlerimi götürüyordum sadece….
Kimbilir tekrar ne zaman giderim oralara…
Aklımda Kalanlar:
Geniş yollarına hayran kaldım…
Türk müteşebbisler her yerde olmaları…
Türk okullarının faliyetleri ve Kırgızlar tarafından benimsenmesi…
Sanata değer verildiğini her yerde gözlemliyebiliyorsunuz tıpkı kazakistanda olduğu gibi..
Bir haftalık gezi yetersizdi daha uzun zaman ayırmalı…