Sevim Onuralp – Sizlere moda ve lüksün merkezi Fransa’nın başkenti Paris’den söz etmeyeceğim. Yılda onlarca turistin ziyaret ettiği, 1889 yılında yapımına başlanan ve iki yılda tamamlanan Eyfel Kulesi ile Paris’i ikiye bölen Sen Nehrinden de değil. Aşktan hiç değil. Biliyorum, aşkın şehri. Kimine göre Roma, kimine göre Paris. Gidip de Şanzelide yürümek müthiş bir şey. Ama zaman zaman insan, iç huzuru bulacağı, kafasını dinleyeceği bir yere ihtiyaç duyar. Hele bir de yaprakların yeşilden, kırmıza, sarıya,kahverengiye, turuncuya dönüştüğü zamanlarda ziyarete gideceğiniz bu küçük kasaba, uzayan yollarda izleyeceğiniz büyük baş hayvan ve at çiflikleriyle ve mısır tarlalarıyla sizi büyüler.
İşte böyle bir yer adı büyük kendi küçük Paris. İhtişamdan uzak, tarihi kalıntıları olmayan ama Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarına asker göndermiş ve onların anıtının bulunduğu parkın dışında eski evlerin dışında görülecek bir şey yok.
Ama sizlere, sıcacık, huzur dolu, sessizliğin, doğallığın, medeni insanların sizi güler yüzle ağırladığı miniminnacık bir kasabadan, başka bir Paris‘den söz edeceğim.
Ontaio eyaletinin (Kanada) içinde yer alan Paris; adı meşhur kendisi konuksever bir kasaba. O’da adaşı ünlü Paris gibi bir nehrin, Grand Nehri’nin üzerinde kurulu. Kış aylarında nüfusu yaklaşık 12.000, yaz aylarında yapılan festivaller, fuarlar ve ünlü sürücülerin (ralliciler) uğrak yeri olan ve bunları görmek isteyenlerle nüfusu artış gösteren minicik bir kasaba. Anonim bir belediye tarafından yönetilir.
1850 yılında Hiram Capron adlı bir kişi tarafından 10,000 dolarlık arazi satın alınarak, Grand Nehrinin kıyısında bu kasabayı kurduğu anlatılır. İlk işi bir değirmen yapmak olur. Grand Nehrinin etrafının verimli topraklara sahip olması, kasabanın kurulmasında ve cevresinde tarım, hayvancılık, yağ fabrikaları ile yörede geleneksel köylü yaşam tarzını koruyarak, gelişime ayak uydurmuş ender yerlerden biridir.
Hala yaşlı Arnavut kaldırımlı evler ile Kanada’nın parke taşı sermayesinin önemli bir yeridir. Yüksek bina göremezsiniz. Eski evler olduğu gibi korunmaktadır.
Kasaba aynı zamanda İşçi Bayramı ve Güz Fuarlarına evsahipliği yapmaktadır. Bu yönüylede çok tanınır. Fuar günlerinde yörenin 100.000 den fazla kırsal yaşamından örnekler sunulur. Sergiler düzenlenir. Yöresel ve doğal gıda ürünleri pazarları kurulur. Farklı gösterilerin yer aldığı karnavallar rengarenk görüntüleriyle Kanada’nın soğuk yaşamına sıcacık bir katkıda bulunur.
Aynı zamanda Brantford ve Kitchener bölgelerine radyo ve televizyonlar için önemli bir verici site gibidir kasaba.
Yılda iki kez Counrty müzik festivaline evsahipliği yapar. Listelerinde Kanada’nın ünlü Country müzik sanatçıları, Montgomery Gentry, Gord Bomford, Emerson Drive, Çad Brownlee, Deric Ruttan, Kira İsabella her yıl değişmeyenler.
Paris kasabası ayrıca Güney Ontario’nun Yeşil Enerjiye katılmış ve destekleyen bir topluluğun yaşadığı yerdir. Konum itibariylede bir fan, pervane gibidir. Doğa, kasaba sakinleri ve yerliler tarafından koruma altına alınmıştır. Zaten belediyeleride Anonimdir.
Paris kasabası, Hamilton-Woodstock arasındaki 403 no.lu otoyolun gelişimine de büyük katkı sağlamıştır. Etkinliklerinin bunda katkısı büyüktür. Doğal olarak çevre kasabaların gelişimini de, etkilemiştir.
Barker’s Ormanı, toplu yürüyüşler, bisiklet parkurları, ekosistemi, Carolinian Ormanı, gelişen ve doğal bir koridor gibidir bu yerler Paris’in. Aslan Parkı da önemli bir ziyaret yeridir.
Kanada’nın bir çok yerinde olduğu gibi Paris kasabasında da çevrilen filimler vardır. Bunları sıralarsak, Away from Her (2006), The Prize Winner of Defiance, Ohio (2005), Phil the Alien (2005), Shadow Builder (1998) vs…
Paris kasabası ünlüleri ile de meşhurdur. Örneğin SylApps, Toronto’nun ünlü Maple Leafs hokey oyuncusu ve aynı zamanda Eyalet milletvekili. Yazarlar, Morgan Ashbury, John Bemrose ve Cara Covington. Televizyon prodektörü Linda Schuyler, filim dökümanteri Barry Silverthorn. Bunun yanı sıra birçok hokey oyuncusu ile ünlü yöneticilerde bu küçük kasabadan çıkmışlardır.
Yolu düşenler için kasabada eskici dükkanlarına ve yol üstündeki küçük Pazar dükkanlarına uğramalarını tavsiye ederiz. Doğal ve ev yapımı gıda ürünlerin tadı olağanüstü. Eskici dükkanların içersinde herkesin gönlüne hitap edeceği bir çok şey bulunabileceği gibi antika meraklılarını da cezbedecek çok çeşit bulunmaktadır.
Paris kasabasında belki Şanzelize caddesi yok ama sizin, rahatça, gürültüsüz, korkusuz bir şekilde yürüyeceğiniz bir caddesi var.