Hongkong ve ışıklar

Saat 19.30 ve ben koşa koşa kontuardan sonuncu olarak geçiyorum.Geceyarısı Dubai ve o kocaman, mekanik ve ruhsuz havalimanındayım evet büyük,evet herşey var,evet bir küçük şehir gibi ama yinede birşey eksik,ne minimalist biriyim ne feng shui merakım var, ama benim inandığım şey şu bütün mekanlarda insanlar gibi yasayan yerler ve tıpkı bizler gibi kimi zaman hafifmesrep,kimi zaman bir çocuk gibi masum,temiz,kimi zaman ise tehlikeli…Kısa bir yemek molası,gaz odasında bir iki sigara,yarımkalmış bir iki gazete sayfası ve yine boarding ve uzun bir uçuş,emiratesi daima sevmişimdir.koltuğuma kuruldum ve iki şişe şarabı temize havale ettikten sonra uyudum ve bangkok inenler binenler,ufaktan bir köy minübüsü

Saat 19.30 ve ben koşa koşa kontuardan sonuncu olarak geçiyorum.Geceyarısı Dubai ve o kocaman, mekanik ve ruhsuz havalimanındayım evet büyük,evet herşey var,evet bir küçük şehir gibi ama yinede birşey eksik,ne minimalist biriyim ne feng shui merakım var, ama benim inandığım şey şu bütün mekanlarda insanlar gibi yasayan yerler ve tıpkı bizler gibi kimi zaman hafifmesrep,kimi zaman bir çocuk gibi masum,temiz,kimi zaman ise tehlikeli…Kısa bir yemek molası,gaz odasında bir iki sigara,yarımkalmış bir iki gazete sayfası ve yine boarding ve uzun bir uçuş,emiratesi daima sevmişimdir.koltuğuma kuruldum ve iki şişe şarabı temize havale ettikten sonra uyudum ve bangkok inenler binenler,ufaktan bir köy minübüsü ambiansı sonrasında hongkonk havalimanı,steril,temiz ve hızlı bu arada türkiyeden 7 saate yakın bir uzaklıktayım.Garip… sevdiğim herşey hala üstünde sabahın mahmurunu taşırken ben yorgun bir akşam üstündeyim.Programsız gelmek zorunda olduğumdan otel rezarvasyonu yaptırmadım.Havalimanında rutin para bozmalar,harita almalar,city guide edinmeler derken 1 saati heder ettim ve shuttle servislerin birine kuruldum en öndeyim,soldayım ve araba kullanmıyorum sahane bir his bu..daha evvelde trafiğin sağda olduğu yerlerde bulundumama rağmen nedense en önde oturmamışım hiç.Serviste bir iki hayhuydan sonra hemen avustralyalı bir elemanla kanka moduna girdik ve oda benim gibi otelsiz ,rezarvasyonsuz ve daha bir çok bilmem nesiz biri olduğunda kader birliği edelim dedik.Servisci şirin amcamızında tavsiyesiyle kendimizi Wan Chai bölgesinde the wesley otele attık.maalesef fuar vardı ve sehrin tamama yakın otelleri doluydu.yada 3 yıldızlı bir oteli 6 yıldızlı burj el arab oteli fiyatına kakalamaya çalısıyorlardı.Saat hayli ilerledi ve bizim avustralyalı çok yorgun olduğundan ikinci . 3 yıldızlı ama 6 yıldızlı otelde kaldı,bense talihimi denemeye karar verdim ve taksiye atladım.

Evet hala o taksideydim ve taksinin  sol arka köşesinden şehrin ışıklarını izliyordum ve sevgili,çekik gözlü taksi şoforüyle konusmaya çalısmayı kesmiştim.Sadece nathan road kısmını anlatabildim yada anlayabildi.Kokan şehirlerde bulunmuştum daha evvel,hindistanda bhuj,suriyede şam,tunusta tunis evet pek çok şehrin kendine ait bir kokusu vardır bende.Açtığım camdan kocaman bir teknoloji ve sefaletin,hayatımda ağzıma sokamayacağım yiyeceklerin kokusu geliyordu.Derken Nathan road yolunun sonuna geldik ve ben kocaman çantamla indim ve 4-5 oteli denedim,sonunda bir yer buldum yaklaşık 950 hongkong doları,kur 7.2 civarında idi düsünün artık.Ama asansöre bindiğim an ki odayı görmek istemiştim önce buranın  bir seks oteli olduğu ve tüm o ördek kızartması,domuz sucuğu kokusu,hatta bir parça ter ve insan kokusu beni dayanılmaz derecede tiksindirmişti ama asıl bomba odaydı.İçeri girdim ve yatağın üzerinde sahte plastik kırmızı güller vardı ve kacarak uzaklaştım neredeyse ,herif arkamdan sövmüştür belkide,neyse baktım karsıda 4 yıldızlı bir otel daha San diego hotel, hemen girdim artık sadece duş almak,bir iki bira içmek ve uyumaktan başka bir şey düşünmüyordum.tabii otel yaklaşık 1600 hk-doları ama umursamadım ve odayı tuttum ve esyalarımı montumu fırlattım.Sıcacık bir geceydi ve ışıklar beni çağırıyordu buna kulağımı tıkayamadım,ölesiye yorgun ve açtım.Dısarı çıktım ve kocaman bir cümbüşün ortasına daldım.Mc donalds buldum ve sevmediğim herşeye bir kaç lanet daha yolladım ama mecburen yedim.Hatta şımarıp bir dondurma bile söyledim bu arada hintli bir herif yanaştı ,bana karmadan filan bahsetti benim hintlilere benzerliğimi anlattı bir güzel,acaba iyi bir ısmarlama elbiseye ihtiyacım varmıydı cok güzel ve uygun fiyata bir elbise edinebilirmişim filan derken sonunda body masaj olayında son noktayı koydu ,nazikce aabhar dedim:) herif hint olduğumdan iyice kıllandı bende  içimden şuna bir hint kast ayağı çekeyim aklını alayım dedim ama sonra acıdım adamada ,kendimede…Çıktım hızla ,zaten ışıkları sevmemişmiydim ben, o halde doymalıydım ışığa goetheyi anlayabilirim ,ölürken ;ışık… biraz daha ışık dememişmiydi.romantik biri değilim sanırım ama yinede aklıma geldi ve yavas adımlarla gezinmeye başladım,amacım yoktu,kalacak bir yerim vardı,karnım öyle yada böyle doymuştu,bütün davetkar istekleri geri çevirebilmiştim,atillaydım,muzaffer bir kumandandım,hitlerdim,rus ordusunu don kıyısında durdurmuştum,işte kendi zaferim değilmiydi bu:)) Pazar yerinde kolumdan ceken satıcılar yada deniz ürünlerinin envai çeşitte sokakta yapıldığı,satıldığı ve yenildiği yol lokantalarına bakarak pazarın sonuna kadar ilerledim.Pek çok şey vardı ve heryerde inanılmaz bir insan kalabalığı …2 yıldır doğru düzgün uğramadığım taksim geldi aklıma ,neyse kösedeki 1.mevkiden bol insan manzaralı bir yer sectim kendime.Kocaman 1 litrelik bir bira söyledim güzelce içerken çerez getirdi çekik gözlü güzel garsonumuz  gülerek yememi söyledi bende gülerek hatta sırıtarak ağzıma fıstık benzeri yeşil bişi attımki… atmaz olaydım aman allahım ağzımda kocaman bir yangın başladı,benki acıya dayanıklı adam kalan birayıda mideyi yatıstırmak ve bana ne yapıyorsun sesini sarhoş etmek üzere seri bir şekilde içtim.Dedim ki hadi bi tane daha iç ışıklar güzel goethe ölmüş nasıl olsa ve kulağımda mp3 te sahane bir tom waits sarkısı ile sebeblenirken haydin ağalar haydin yiğitler koman urun allah allah seklinde 2.bir litreliğide içtim.bu arada hongkong kapitalizmini semirttiğimi filan düşündüm.Zararlı seylerdi bunlar otur oturduğun yerde dedim ve o acı fıstıklar konya sekeri gibi geldi.Bir tabak daha isteyince benim çekik gözlü garsonum bana deli gözüyle bakmaya başladı sanırım,ama yılmadım.hepi topu 5 dolar gibi tips dahil hesabı verdim ve gece yarısı kuslarının arasından otelime süzüldüm.kocaman bir yatak serinletilmiş bir oda ve direk gözlerimi ışıklara yumdum.Devamı öteki bir uykusuz gecemde.

Gözümü açtığımda ışığı gördüm evet,gerçek altın sarısı gün ışığı,tüm o çılgın gece geride kalmış ve sabahın tazeliği ile uyanmıştım,duş , traş derken kendimi kahvaltı salonuna attım ııı..olmayacaktı,fırladım otelden ve hemen bir starbuck cafe buldum,gecen hafta starbabe yazılı bir tişört almıştım,şimdi ise sövdüğüm şeylere muhtaçtım,evet karmam beni yakalamıştı,konfiçyus  birşeyleri biliyordu galiba yada hindular yada brahma artık kimse ve onların çöplüğündeydim ve sövdüğüm seylere muhtaç etmişlerdi beni,tabii bu kadar felsefeye ne gerek var ama yalnızsanız ve kendinizle gevezelik edebiliyorsanız bence bu çokta kötü bir şey değil sanırım,içeri girdiğimde yaklaşık 30 tane çekik gözlü ve 10 kadar avrupalı,4 arap,3 hintli:)))oturmus kahvelerini içip crossantlarını kemiriyorlardı hemen peynirli bir crossantta ben söyledim ve bende kemirdim kimse kimseden farklı değildi ve tanesi yaklaşık 2 dolara crossant yiyorduk.Daha evvel yaniçokönceleri bazen okurdum nedir bu crossant pekde havalı bir isim ve sanki çok pahalı yada sihirli birşey sanırdım.Sonra sonra büyüdükçe anladım ne menem bişi olduğunu,evet kahvaltı bitti ve ben expresso mu alaraktan kapının önüne çıktım herkeş bakıyo bu manyak napıyo diyo,türk usulü camla duvarın birleştiği pervaza yerleştim ve sigaramı yaktım heyt be uzaktan birtürk görse abi bu türktür diyecektir belki demiştirde:) aman bulaşmayayım sabah sabah şeklinde bir frek atarak gitmiştir belkide.Neyse sigara kahve faslımı tamamladıktan sonra atladım bir taksiye ve direk fuar alanı nede olsa işimi yapmalıydım.Geldik fuar alanına ama ne fuarı kardesim süper bir kompleks tek basına bir ilçe büyüklüğünde,daldım tabii ve aksama kadar 3 defa sigara içmek için çıktım.Burada en büyük sorun sigara idi ve aslında herşey buna göre ayarlanmıştı,gece oldu ayaklarım şişmişti,otele doğru yollandım herherde body massage yani seks vaad eden tabelalar,dükkanlar vardı.Otele yakın adam gibi görünen amaadam olmayan bir masaj salonuna sırf ayak masajı ayağına girdim.One içerde tam sayamadımama yaklaşık 26 tane:))(abarttım tamam ama en az  15)hatun müşterilerini bekliyordu.Ben gibi bir zavallı örümcek ağına düşer gibi düşmüştüm,kapıdaki tabelada ayak masajını öven bir tabela büyükce olan camda ayak masajının şematiğini gösteren afişe rağmen belkide küçük bir macera dürtüsüylede olsa dalmıştım.Belkide kendimi kandırıyordum ama olan olmuştu içerdeydim ve ayak masajı hadisesine daldık aman tanrım nasıl bir gevşedim.Nasıl bööle lokma helva kıvamına geldim tam 45 dk uğraşmıstı kızcağız,nasılda sevimli bir kızdı bir iki lafladık sonra ben gevsedim neredeyse uyuyordum yazarken bile o elleri ayağımda hissettim:)neyse masajın sonuna doğru geleneksel olarak body masaj teklif edildi,reddettim ama burda bir durum var bu onlar için çok normal sıradan ve ayıp değil gerçekten sadece talep etmenizle ilgili yabancı olduğunuz zaten belli her yerde alenen teklif edilebilir.Şaşırmamak gerekir.Hatta yurdumun babayiğitleri için bir cennet uzakdoğu.Neyse ben almiim dedim ve yaklaşık 20 usd civarı bir ödeme ile otelime yollandım.Odamda yine o güller,meyveler filan derken,bir baktım dışardan türkçe sesler gelmeye başladı,ortam iyiymiş lan şşş akşama akmamız lazım filan seslerini duyunca tamam dedim,sen türk değilsin şimdi bulaşma sakin sakin gez dedim.ASlında bu yazıyı uzattıkça keyfimde kaçacak belliki,gece  tsam sha tsai denilen şehir merkezine gittim.Meydanda açık lanada hizmet veren ingiliz pubları tadındaki bir mekanın insan manzaralı bir masasına duhul oldum.Gelsin biralar,çalsın sazlar ,oynasın kazlar diyerekten mp3tende zeki müreniydi,nuri sesigüzeliydi,orhan babasıydı,timur selcuğuydu filan meşkettim buz gibi birsuratla kendi içimde:)Bir güzel demlenip yandaki abla ve abilerle  biriki expat muhabbeti yaptıktan sonra,acıktığımı farkettim bir sürü börtü böcek ve denizürünü dedim kendime almayayım canım.Hemen bir  pizza hut arayışı,buldummu buldum ama huzur buldummu o başka bişi,neyse yedik pizzamızı ve cadde üzerindeki elektronikçileri gezerken ,hadi yawrum dedim şurdan ucuz birki elktronik alayım:)neyse daldım bir tükkana,amcam neşeli,sevimli ve babacan ama afat bir satıcı,elvis presley dadında ingilizcesiynen,başladı anlatmaya bende bi şımardımmı aha dedim gitti paralar neyse dahada bir şımardım ve bir kültablası istedim cünkü sigara dert kardesim hastasıyım tütünün nikotinin olmadımı ben daralırım.Neyse zavallı satıcı getirdi bir küllük nasıl kemiriyorum sigarayı oda anladı tabii mal olduğumu ve iphoneyi sattı bana fiatını söylemeyeceğim kesin kazıklanmısımdır,kazıklanma deyince üstüme yoktur,çıktım oradan ve kriminal kurgulara giriştim acaba suç oranı nasıldı ,kap kaç varmıydı efendime söyliim uzaktan mal yabancı mal yabancı diye bağırıyormuyum diye düsüne durayım bir baktım yine meydandayım,lan dedimkendi kendime otur surda iç yine boşver dünya dönüyor senin biraz başın dönse nolacak dünya malı dünyada kalır derken bi baktım,masadayım ama bu sefer müzikte var bob marley abim derinden bir buffalo soldier veriyorki bende körüklüyorum biraya ve sigaraya iyiyim,sonra dedim arayayım aile efradını ve dostumu dedim,sarhoşluktanmı gecenin hafif meltemindenmi yoksa bööle ayın tatlı kaşığı gibidurusundanmı konusurken sesim catallandı ve boğazım düğümlendi nooluyo dedim ve bir anda tüm bu gitmelerden,gelmelerden,otel odalarında,nays dı mityu sahtekarlığıyla herkesin mutlu taklidi yaptığı dünyadan sıkıldığımı anladım.:Uzatmadım ama emekli olduğumda ki zannedersem olamam,çizgili pijamalar yapacaktım kendime birde fanila ve kocaman bir mangal,cay bardağında rakıma usul usulyumulup,ıtırlar,reyhanlar,sümbüller

kokuları içinde ve radyoda ince saz ve ney taksimi diyor ya siirde tıpkı onun gibi:))birden hayal dünyamdan sıyrıldım yan masaya bir tatlı kız geldi oturdu böyle gülümsüyor filan,hınzırmıyım delisin:)ama içimde kalan bişi var ona ihanet edemem,ödedim hesabı ve taksi ve otel,ertesi gün yine aynı şeyler sadece yerler değişti,yiyecekler değişti,ama ben aynı ben:)sonra son günüm..

otelden çıktım,taksici beni saatte 120 km ile havalimanına yetiştirdi ve kontuardan geçip elveda demek yerine elimi görebileceğim son duvara sürdüm.İzimi bıraktım bir gün izimi almaya gelecektim.elveda ışıkların şehri ve uçak…

Meraklısı için

Uçuş detayı:Thy nin direk seferleri var ama tuzlu ve günler uymaya bilir

Emirates sahane konfor ve iyi bir uçak içi eğlence anlayışı ile sizi rahat ettirecektir.Fiatı:680 eur gidiş geliş ve yaklaşık olarak benim dubai aktarmalı ucusum 9 saat sürdü,tabii bankoktada bekledim az biraz..

kur:1 usd:7.2 hongkong doları civarında

elektrik ve sarj olayları:3 dişli fiş:)yani ampermi artık ne ise adı dönüştürücü edinmeli,tahtakalede mevcut

yiyecek-içecek:türk lokantası var ama ben gitmedim.mc donalds ve bildiğiniz fast food zincirleri var  ama ben korkmam deneyim insanıyımderseniz ooo secenek bol

giyim:mevsim ılıman fazla kasmaya gerek yok mont olursa belki işe yarar

dil:şahane ingilizce

gezilecek yerler:şöyle diyeyim herkese göre yerler var amatsam tsi sham bölgesi güzel nathan roadın pazarları ve kawloon bölgesi

konaklama:oteller kazık özellikle yıldızlılar guest hauseler iş yapar ucuz ama güvenlik ne bilemem

şimdilik bu kadar,şu an arabistandayım yakında Arabistan notlarınıda yazmaya çalısırım.

Başka Şehirler - Remzi Gökdağ
Başka Şehirler - Remzi Gökdağ
Sevgili İstanbul - Remzi Gökdağ
Sevgili İstanbul - Remzi Gökdağ

OKUMA ÖNERİSİ