Öner Batuhan – Çoğunuzun bildiği üzere geçen hafta Dubai’de bir iş gezisindeydim. Bu Dubai’ye ikinci gidişimdi. İlk gidişimde şehirden bu kadar etkilenmemiştim. İki yıl öncesinden bu yana şehrin oldukça büyüdüğü çarptı gözüme ilk önce.
Dubai’ye giderken bir çok havayolu şirketini tercih edebilirsiniz ama Emirates’in konforunu tercih etmenizi gerçekten tavsiye ederim. Uçak ile dört saat sürüyor Dubai.
Bu uzun yolda yiyecek içecek ikramı oldukça zengin Emirates Havayollarının. Ekonomi klas uçuşları bile diğer havayollarının business class konforuna eşdeğer… Sunulan menüde iki çeşit ana yemekten birini seçebiliyorsunuz. Çocuklar için eldiven kukla ve masal kitapları bile düşünülmüş yol boyunca sıkılmamaları için. Ayrıca önünüzdeki kişisel ekranda aktif TV yayınları, izlemeye değer filmlerden bir liste ve yüzlerce müzik kanalı bulabilirsiniz. Kış ortasında yerel saat ile gece 1 de indiğimiz halde sıcacıktı Dubai.
2 Aralık gecesi sıcaklık 28-30 derece civarındaydı. Otelimize yerleştiğimizde freeshoptan aldığımız şarabı yudumlayarak yorgunluğumuzu atmaya çalıştık. Eğer Dubai de yabancı olduğunuz halde içki içmeniz için bir karne almamışsanız, dışarıda marketten alkollü içecek almanız mümkün değil, ancak barlarda serbestçe içki içebiliyorsunuz. Biraz tezat bir kanun ama, şeriat hükümlerine tabi olduğu düşünülen yerli halk bile barlarda içebiliyor.
Dubaide dolaştığımız süre boyunca şehrin net haritasını kafamıza yerleştirmek oldukça zor oldu. Çünkü; metro ve ikinci kat otoyol projesi dolayısıyla bütün yollar kazılı ve trafiğin akışı çok diverse edilmiş, ayrıca bir yere her gidişinizde her taksici farklı bir yol izliyor.
Taksiciler aldıkları para karşılığı fiş kezmek zorunda, çünkü patronlarından kestikleri fiş tutarı üzerinden yüzde alıyorlar. Dolayısıyla sizi biraz dolandırmaları mümkün. Ayrıca seyahatin sonunda fişinizi almazsanız para ceplerine kalabilir de, ama buna rağmen Dubai taksiye binmekten kesinlikle korkmayacağınız tek şehir diyebilirim.
Yaklaşık 10 dolara şehir içini taksi ile dolaşmanız mümkün. Burada petrol gerçekten sudan ucuz. Taksiciler sizi dolaştırmaya kalksa bile birşey söylemeyin, çünkü bedava ya şehir turu atmış oluyorsunuz. Bölge tarihi ile ilgili olarak burada Mısır ve Mezopotamya uygarlıklarının yerleşmiş olduğunu öğreniyoruz.
Onaltıncı yüzyılda Portekizli denizciler böyleye yerleşiyor. Yaklaşık yüz sene sonra İranlılar portekizlilerden alıp, 1783 yılına kadar bölgenin sahibi oluyorlar. Bu tarihten sonra Arapların bağımsızlık mücadelesi başlıyor ve bölgeye giren Avrupalı ve İngiliz gemilerine saldırıyorlar. 1820 yılında ingiltere ile anlaşma yaparak şehrin koruması ingilizlere teslim ediliyor ve böylece şeyhlik bir İngiliz sömürgesi haline geliyor. 1972 yılında ingilizler İran körfezinden geri çekilince yedi Arap şeyhliği Abu Dabi, Dubai, Sarjah, Rasal Haimah, Fujiara, Ajman, Ummal Kawain birleşip, bir federasyon haline getirilerek bağımsızlıklarını ilan ediyorlar.
Bölgede oldukça fazla sayıda Hintli, Pakistanlı, Sri Lanka lı işçi görüyorsunuz. Taksiciler ve inşaatlarda çalışan işçiler tamamen buralardan gelmiş. Ayrıca şehirde insanlara baktığınızda “acaba hindistandamıyım” diyorsunuz. (poolvien için hindistan yerine ikinci bir seçenek olabilir : )) Kafanızı kaldırıp yeni ve görkemli binalara baktığınızda ancak Dubai de olduğunuzu idrak ediyorsunuz.
O kadar hintli varki, sokaklar hindistan yemekleri ve baharat kokuyor. Hatta otobüslere bindiğinizde veya insanlar yanınızdan geçerken, baharat kokularının tenlerine sinmiş olduğunu hissediyorsunuz. Entarili pejmurde hallerine rağmen hintliler ve bölge asya vatandaşları oldukça sıcak kanlı, yardımsever ve güvenilir. Hırsızlık ve gasp korkusu olmadan rahatlıkla sabaha kadar dolaşabilirsiniz. Şehir eski ve yeni Dubai diye ikiye ayrılabilir.
Eski Dubaide daha çok hint çizgileri görünüyor. Entarileri ile dolaşan hintlilerin temizlik alışkanlıkları bizden çok gerilerde olduğu için, yemek yiyeceğiniz restorantı çok iyi seçmelisiniz. Eğer bu bölgede yemek yiyecekseniz, yemekler hint yemeği olmasa bile, yedikten sonra midenizin kalkmaması için çalışan personele oldukça dikkat etmek gerekiyor. Bölgenin gerçek yerlisi olan Arapları sokakta görmek pek mümkün değil. Gelir seviyelerinin yüksekliği dolayısıyla aşırı lüks rezidanslarından ancak akşamları çok özel mekanlara çıkarken görebiliyorsunuz. Zaten yabancı nüfusa göre yaklaşık %30 civarında kalmaları da onları görünmez kılıyor.
Birçoğu da daha serin ülkelere tatile gidiyorlar. Yeni Dubai diyebileceğimiz en görkemli bölge, gökdelenleri ile meşhur Sheykh Zayed Road. Bu caddenin arka taraflarında ise Dünya nın en yüksek binası olan Burj Dubai yükseliyor. Kulenin yarısından çoğu tamamlanmış ve son rutuşlar yapılmakta. Ayrıca adeta gökyüzünü delen binaların sayısı oldukça artıyor gün be gün burada. Herkes bu görkemli şehirde bir yer kapma telaşına girmiş. Gündüz arabalarıyla gezinen arapların arabaları gerçekten lüks ve camlar siyah film kaplı. Bunun sebebi kadınların görünmek istememelerinden dolayı olabilir.
Ülkenin yerli halkı şeriat hükümlerine tabi olduğu halde, her tarafta İstanbulu aratmayan bir eğlence hayatı bulmak mümkün. Şehirde hayat gece de çok canlı. Neredeyse her şey serbest denebilir. Barlar diskolar açık, kadınların açık giyinmeleri ve dolaşmaları serbest. Buna rağmen çarşaflı kadınları, birer-ikişer kocalarının ardından yürürken görebilirsiniz. Arapların kibirli davranışlarını her yerde hissedebiliyorsunuz. Havaalanından tutun, devlet memurlarına kadar her arap a yaklaştığınızda bu havayı alıyorsunuz. Devlete ait özel işlerde yabancılar pek çalışmıyor. Kişi başına 18.500 Doları bulan milli gelir araplara oldukça rahat bir yaşam sunuyor.
Alışveriş merkezleri bizdekilere göre oldukça büyük ve çok ucuz. 1 Dirhem yaklaşık 35 Yeni Kuruş yapıyor ve bu parayla otomatlardan herhangi bir içecek alabiliyorsunuz. Çölün ortası diyebileceğimiz Dubai özel sulama sistemi ile yeşilliğe bürünmüş. Çok modern alışveriş merkezleri eğlence merkezleriyle iç içe.
Mall of Emirates ve Bin Batuta Shopping Center bunlardan sadece ikisi. Bunların yanısıra bizdeki Avrupalı marketlerin de bölgede şubeleri var. Vergi alınmadığı için ve sürüm çok olduğu için burada elektronik ve diğer ürünler bizdeki fiyatlarından yaklaşık %40 daha ucuza geliyor. Hatta bazı ürünleri yarı fiyatına alabilmeniz mümkün. Bu tür alışveriş için Deira daki Nasr Square i tercih edebilirsiniz. Ayrıca Bur Dubai civarı da ucuz alışveriş için oldukça hesaplı. Alışveriş süreniz içerisinde yemek ihtiyacı duyarsanız, herhangi bir restoranda aradığınız temizliği ve lezzeti bulamayacağınız için mutlaka tanınmış fast foodları tercih etmenizi tavsiye ederim. Yapay kayak merkezi, Wahshi Wadi dikkat çeken mekanlardan.
Dünyanın ilk 7 yıldızlı oteli Burj Al-Arab a nazır Madinat Jumeirah ta Dubai ye yapılmış Venedik vari yapay kanallar içerisinde sessiz akülü teknelerle tur atabilirsiniz. Bu kanallara nazır restoranlarda, oldukça lüks olmasına rağmen uygun rakamlarla dünyanın çeşitli mutfaklarından örnekler bulabilmeniz ve yemeğinizi seçkin şaraplarla renklendirebilmeniz mümkün. Şehirde yaşayan az sayıda Avrupalı da akşamlarını özel mekanlarda geçiriyor. Dubai de yaşayan herkes hayatından mutlu. Arapların kibirli görünümüne rağmen burada insanlar birbiriyle kaynaşmış, renk, dil, din ayrımını farkedemiyorsunuz. Jumeirah civarındaki halk plajlarında serbestçe denize girebilmeniz mümkün. Burada da hiç bir şeriat sınırlaması yok. Bu bölgede buharlaşma ve nem dolayısıyla uzakları çok berrak görebilmeniz mümkün değil. Çok sıcak yaz havasında gittiğimde bile gökyüzünde flu bir mavilik vardı.
Dubai de yatırım yapmak yada iş kurmak için mutlaka bir arapla ortak olmak zorundasınız. Mülkiyet ise 99 yıllığına sahiplenilebiliyor. Dubai vergisiz olduğu için tüm dünya ülkelerinin off-shore ofisleri burada yer alıyor. Çok gelişmiş bir ticaret mekanı Dubai, gelecek otuz yıllık petrol rezervi kaldığı için, petrol gelirlerini burayı turizm ve ticaret merkezine çevirerek geleceği kurtarmak için kullanıyor. İnsan aklına gelebilecek her türlü lüksün yaratıldığı Dubai, adeta dünyadaki cennet….