Burası Finlandiya

Serra GÜRÇAY – Bugünkü Toplantıyı Saunada Yapıyoruz ! Eğer sessizlikten hoşlanıyor, doğaya ve spora tutkunsanız, teknolojik yenilikleri takip ediyor, Akdenizin gürültüsünden ve kalabalığından sıkıldıysanız, biraz huzur arıyorsanız… Açın atlası ve kuzeye doğru ilerleyin, işte orada, Finlandiya karşınızda duruyor. Bu yazıda, Finlandiya ile ilgili biraz bilgi edinecek ve bu coğrafyada yaşanan günlük hayatlardan izler bulacaksınız… Finlandiya Nerede ? Finlandiya aslında çoğu insanın pek tanımadığı bir ülke, çünkü ayak altında dolaşmıyor, kendinden çok fazla söz ettirmiyor. Finlandiya deyince insanın aklına ilk soğuk geliyor, daha sonra ren geyikleri ve Noel Baba, saunalar, sarışın güzel kızlar, Eurovision şarkı yarışmalarında garip dille söylenen başarısız şarkılar

Serra GÜRÇAY – Bugünkü Toplantıyı Saunada Yapıyoruz !
Eğer sessizlikten hoşlanıyor, doğaya ve spora tutkunsanız, teknolojik yenilikleri takip ediyor, Akdenizin gürültüsünden ve kalabalığından sıkıldıysanız, biraz huzur arıyorsanız…

Açın atlası ve kuzeye doğru ilerleyin, işte orada, Finlandiya karşınızda duruyor. Bu yazıda, Finlandiya ile ilgili biraz bilgi edinecek ve bu coğrafyada yaşanan günlük hayatlardan izler bulacaksınız…

Finlandiya Nerede ?

Finlandiya aslında çoğu insanın pek tanımadığı bir ülke, çünkü ayak altında dolaşmıyor, kendinden çok fazla söz ettirmiyor. Finlandiya deyince insanın aklına ilk soğuk geliyor, daha sonra ren geyikleri ve Noel Baba, saunalar, sarışın güzel kızlar, Eurovision şarkı yarışmalarında garip dille söylenen başarısız şarkılar ve son olarak da, hepimizin sesini uzaktan bile ayırt edebildiğimiz Nokia cep telefonları…

Hepimiz Finlandiya’yı Avrupa’nın kuzeyinde, İskandinav ülkelerinden biri olarak görüyoruz, uzaktan öyle gibi gözükse de, aslında Finlandiya ile Türkiye bir anlamda aynı kaderi paylaşıyor. Biz nasıl Avrupa ile Ortadoğu arasına sıkışmışsak, Finlandiya da Rus ve İskandinav kültürlerinin arasında
kalmış.

Finlandiya’nın Rusya ile 1269 km, Norveç ile 727 km, İsveç ile de 586 km ortak sınırı var. Finlandiya’nın en doğusunda bulunan Joensuu şehri ile İstanbul neredeyse aynı boylamda. Kısacası, Finlandiya Avrupa’dan çok Orta Asya’ya yakın. Zaten Finlandiya çoğu kişi tarafından İskandinav ülkesi olarak değil Baltik ülkesi olarak sınıflandırılıyor. Ülkenin diğer isimlerine gelince: Baltik Kızı, Bataklıklar Ülkesi, Göller Ülkesi …

Finlandiya’nın Kısa Tarihi

Finlilerin ataları, Finlandiya’ya bugünkü Estonya üzerinden gelmişler ve o güne kadar güneyde huzur içinde yaşayan Laponları kuzeye göç etmeye zorlamışlar. 1155’te İsveç kralı Eric tarafından istila edilen ülke tam 650 sene İsveç tarafından yönetilmiş. 1808’de kapı komşusu Rusya, Finlandiya’yı İsveç’ten almış ve kendi topraklarına dahil etmiş. 1917’de Rus ihtilali sırasında Finlandiya nihayet bağımsızlığını kazanmış.

Çok geçmeden, Finlandiya kendi ayaklarının üstünde durmayı öğrenip, ismini tarihe birçok kez yazdırmayı başarmış. 1952’de Dünya Olimpiyatlarına ev sahipliği yapmış, 1975 ve 1992’de Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konseyi (AGIK) Helsinki’de toplanmış. Finlandiya 1999’da Avrupa Birliği başkanlığını üstlenmiş.

Tipik Finli Neye Benzer ?

Bir kere Finli, illaki uzun boylu, ince ve sarışın olacak diye bir kural yok. Bir genelleme yapmak gerekiyorsa, Finlilerin inanılmaz güzel ciltleri var, şeffaf, pürüzsüz ve parlak, sanki hepsi yeni banyodan çıkmış gibi…Renklere gelince, Finliler siyah saça çok meraklılar, bizde nasıl herkes saçını sarıya boyatıyorsa burada da herkes, erkekler dahil, siyaha boyatıyor. Bir de gençler arasında saçlarını Afrikalılar gibi ördürtüp etnik bir görüntü sergileyenler çoğunlukta.

Finlandiya’da küçük el ve ayaklı kadın bulmak çok zor, ayağınız ve bedeniniz 38’in altındaysa çocuk mağazalarına buyurun. Bu konuda erkekler çok şanslı, eğer beğeniyorlarsa kadın reyonlarından, ayakkabı veya kıyafet alabilirler. Vitrinlerde kadın ayakkabı modelleri 40 numara olarak sergileniyor (Bizde vitrinde güzel görünsün diye her modelin 36 numarası sergilenir ya…) ve bu numaralar 43-44’e kadar gidiyor. Ayakkabıcı vitrinleri kayıkhaneyi andırıyor…

Finli Zamanını Nasıl Geçirir ?

5.5 milyon insanın yaşadığı ülkede 1.5 milyon sauna var. Kısacası saunası olmayan ev yok gibi… Finliler haftada en az 2-3 kez saunaya girerler, saunanın, terlemenin ve yıkanmanın dışında sosyal bir işlevi de var. Ailenin ve dostların bir araya gelip, dış dünyadan kopup muhabbet etmesini sağlar. Finlandiya’da saunaya kadın ve erkekler ayrı girerler ve toplam 2 -3 saat kalırlar (soğuklanmak ve duş dahil).Çoğu zaman, saunalarda önemli kararlar alınan toplantılar da yapılır. Eğer şirketin kendi saunası yoksa, yönetim kurulu toplantıları için lüks saunalar kiralanır. Terlemenin ve saunalarda kullanılan huş ağacının kokusunun, zihni ve bedeni canlandırdığına inanılır.

Saunanın dışında kalan zamanlarda Finliler doğaya aşıktır, %71’i orman olan ülkeleri ile gurur duyarlar ve bol bol yürüyüşe çıkıp, mantar, çilek, frambuaz toplarlar. 65.000 göl olan ülkede balıkçılık da çok yaygın. Çoğu Finli hafta sonunda balığa çıkar veya teknesine atlayıp çevredeki 30.000 adadan birkaçını dolaşır.

Doğa ile arası iyi olmayanlar ise özellikle uzun kış aylarında kendisini içkiye verir. Diğer İskandinav ülkelerinde olduğu gibi Finlandiya’da da alkolizm önemli bir sorun ve bu sorun erkekleri olduğu gibi kadınları da vuruyor.

Finli, gerek iş yaşamında gerek özel yaşamında bireysel ve yalnız olmayı yeğler. Tatil anlayışına bakarsak bunu anlamak daha kolay olacak. Finli tatillerini göl kenarındaki küçük evinde ailesi ile geçirir. Bu evler tamamen ormanın içinde olup birbirinden çok uzaktadır, tatil Finli için kafayı dinlemek ve doğa ile baş başa kalmak demektir. Zaten çoğu Fin tatil kasabasında ne bir kafe, ne de bir restorana rastlamak mümkün.

Sükunet Altındır…

Finliler çok az konuştukları için ağızlarından çıkan her kelimeyi çok ciddiye alırlar. Konuşurken verilen tüm sözler Finli tarafından imzalı anlaşma gibi algılanır (karşısındakinin sözlerini de ayni şekilde ciddiye alır). Eğer bir Finliye laf olsun diye “Aaaa hiç görüşemiyoruz, bir ara görüşelim bir şeyler yapalım”derseniz ve sonra aramazsanız fena halde bozulur. Çünkü Finliler “laf olsun” diye konuşmaz, iki insan arasındaki, çoğu kültürde rahatsızlık veren sessizlik, Finliler tarafından normal karşılanır ve sohbetin bir parçası sayılır. Kısacası, Fince bilmemek aslında Finlandiya’da büyük bir sorun değildir, aynı dili konuşanlar bile zaten birbiriyle sessizce anlaşırlar.

Bu ülkede flört etmenin de adabı farklıdır, konuşmalarda hiçbir zaman ilanı aşk veya iltifat yer almaz. Eğer bir barda biri sizi dansa kaldırıyorsa bu en büyük iltifattır, veya toplu halde bir yere gidildiyse ve çıkışta kendinizi gruptan biriyle yan yana yürürken bulursanız, bunun anlamı : “Kimin
evine gidelim, senin mi benim mi” ? demektir.

İş hayatına da yansıyan bu “sessizlik”, yabancılarla çalışırken kimi Finlinin başına iş açtığı için, bu soruna da şirketler “sosyallik” eğitimi vererek çare bulmuşlar. Bazı derslerin konusuna gelirsek:

-Birlikte çalıştığın kişilere sıcak ve ilgili davranmanın püf noktaları
-Havadan sudan konuşma sanatı?
-Diyalog kurmanın temel ilkeleri

Finliler ile çalışan bir yöneticinin dediği gibi: “Hiç kimseden bilgi alamıyorum, tüm günümü beyin okumakla geçiremem ki !”

En azından bu konuda memleket olarak derse ihtiyacımızın olmadığı kesin !

Sessizlik tüm sektörlerde olduğu gibi servis sektöründe de yaygın, turizm acentasından bilgi istediğinizde 1-2 kelime ile yetinmek zorunda kalabilirsiniz. Restoranda garson bir kez servis yaptıktan sonra pek ortalarda gözükmez. Hesabı istemek için garsonun dikkatini çekecek birkaç numara yapmanız veya peşinden koşmanız gerekebilir.

Cep Telefonları

Normal telefon icat edildikten sonra, Finlandiya telefonu ilk ve en yaygın kullanan ülkelerin başında yer almış. Ne tesadüf ki, cep telefonlarının yaygınlaşmasında ve gelişmesinde de, Finlandiya’nın dev telekomünikasyon şirketi Nokia, sektöründe başı çekiyor. Bugün Finlandiya’da toplumun % 60’ı cep telefonu kullanıyor. Finliler eskiden beri yeni keşiflere ve teknolojiye meraklılar.

Finlandiya’da cep telefonuyla konuşmak o kadar yaygın ki, bir iş yemeğinde birlikte yemek yiyip, tek laf etmeğe fırsat bulamadan cep telefonuyla konuşan çoktur. Kimi zaman, cep telefonu kredi kartı işlevini de görür, otomatik makinelerden para atmadan sadece numaranızı yazarak, tren bileti veya içecek alabilirsiniz
Harcamalarınız, cep telefonu faturasına ek olarak gelir.

Toplumda Kadının Yeri

Finli kadın Avrupalı hemcinslerine göre çok şanslı, eşitlik konusunda yapabileceği pek bir şey kalmamış, bu konuda zaten epey yol almış durumda. Dünyada ilk kez oy kullanan kadınlar Finliler, 1906’da bu hakkı kazanan kadınlar tam bir asırdır aktif politikanın içindeler. Finlandiya bu
senenin başına kadar tamamen kadınlar tarafından yönetiliyordu, hem Cumhurbaşkanı, hem de Başbakanı kadındı.

Finli kadınların % 71’i tam gün çalışıyor, bu oran Avrupa geneline göre çok yüksek.. Eğitim kalitesi açısından dünyanın ilk üçüne giren Finlandiya’da, kadınlar erkeklere oranla eğitimlerine daha çok önem veriyorlar. Resmi olarak 10 ay doğum iznine sahip olan Finli anne babalar, istedikleri takdirde bu sureyi paylaşabiliyorlar. 5 ayın sonunda anne işe
dönerken baba bebeğe bakabiliyor. Eşitlik diye işte buna derler…Bu yüzdendir ki sokaklarda bebek gezdiren baba sayısı dikkat çekecek kadar çok.

Finlandiya’ya Neden Gidilir ?

Finlandiya’ya ilk başta iş için gidilir. Eğer iş için gitmiyorsanız, yaz aylarında hiç batmayan güneşi görmek, gece yarısı kuzey kürenin kendine özgü renklerinde denize girmek, yeşile ve suya olan açlığınızı gidermek, Rus ve İskandinav mimarisini bir arada görmeye gidersiniz.

Eğer tercihiniz kışın gitmekse, donmuş dalgaları, gölleri ve denizleri görmek, kuzeyde Laponya’ya gidip beyaz bir okyanusta kaybolmak, Noel Babanın köyüne gidip, ren geyikleriyle gezintiye çıkmak sizi cezbedebilir.

Başka Şehirler - Remzi Gökdağ
Başka Şehirler - Remzi Gökdağ
Sevgili İstanbul - Remzi Gökdağ
Sevgili İstanbul - Remzi Gökdağ
Önceki Yazı

Fransa’nın Loire Vadisi

Sonraki Yazı

Yazı hatırlatan kış tatiline hazır mısınız?

OKUMA ÖNERİSİ