Fransa Notları: Paris’e Bayıldım

Sanki daha yeni Rönesans’tan çıkmış gibi estetik harikası bir şehir. Her bina kendine özgü, ama yine de birbirleriyle uyumlu. Her bina özenle inşa edilmiş ve estetik bütün unsurlar göz önünde bulundurulmuş Bir sürü müze ve meydan. Düşünsenize şehir boylu boyunca bir nehirle bölünüyor. Ama herşey o kadar pahalı ki anlatamam. Kendimi tutamayıp yine de birşeyler aldım! Bu ay kredi kartı borçlarım altında eziliyorum. Bol bol et yedik, kanlı kanlı… İyi pişsin diyince suratımıza uzaylı gibi bakıp, hiç olmazsa orta derecede pişsin diye bizi ikna ettiler. Et çok pişmezmiş, tadi tuzu kalmazmış. Kahve tiryakiliği had safhada. Starbucks biraz boynu bükük kalmış.

Sanki daha yeni Rönesans’tan çıkmış gibi estetik harikası bir şehir.
Her bina kendine özgü, ama yine de birbirleriyle uyumlu.
Her bina özenle inşa edilmiş ve estetik bütün unsurlar göz önünde bulundurulmuş
Bir sürü müze ve meydan.
Düşünsenize şehir boylu boyunca bir nehirle bölünüyor.

Ama herşey o kadar pahalı ki anlatamam.
Kendimi tutamayıp yine de birşeyler aldım!
Bu ay kredi kartı borçlarım altında eziliyorum.

Bol bol et yedik, kanlı kanlı…
İyi pişsin diyince suratımıza uzaylı gibi bakıp, hiç olmazsa orta derecede pişsin diye bizi ikna ettiler.
Et çok pişmezmiş, tadi tuzu kalmazmış.

Kahve tiryakiliği had safhada.
Starbucks biraz boynu bükük kalmış.
Zaten topu topu bir tane gördüm Starbuck’tan,
O da farklılık yaratsın niyetiyle mi açılmış acaba!
İnsanların ayak üstü büfede kahve içtikleri bir yer.
Kafein şehri yani…

İnsanların bazılari cok kaba,
Bazıları da (önyargılarım dolayısıyla) hiç beklemediğim kadar sıcak ve eğlenceliydi.
Herkes kendi derdi ve hayatında…

Tabii moda dünyasını da unutmamak lazım.
Ben öyle çok moda falan anlamam, çok marka da bilmem.
Ama anladığım kadarıyla Paris’te bu ayrı kültür bir dalı.
Gittiğim bütün alişveriş merkezlerinin tavanlari bir sanat eseri.
Bizim taş ve beton yığını, kokoş alışveriş merkezlerimiz bütün bunların yanında bir iğreti.

İlk gün yanlızca yürüdük.
Ama yanlızca yürüdük yani.
Ayak tabanlarım şişti morardı.
Ertesi gün hal ve de ehval kalmadığı için metroyu dost bildik.
Metro bir örümcek ağı şeklinde her yerde ve cok düzenli.

Hava her geçen gün soğudu…
Yüzümüz her geçen gün biraz daha acıdı…
Ama hiçbir şey bizi durduramadı…
Bol bol gezdik.

Özlem Bayraktar Korcan

Başka Şehirler - Remzi Gökdağ
Başka Şehirler - Remzi Gökdağ
Sevgili İstanbul - Remzi Gökdağ
Sevgili İstanbul - Remzi Gökdağ
Başka Şehirler - Remzi Gökdağ

Başka Şehirler

Remzi Gökdağ’ın yeni kitabı Başka Şehirler, E Yayınları'ndan çıktı. Keşfetme

OKUMA ÖNERİSİ