Paris aşkım

Dr. Ahmet Girgin – En az yirmi kez gittim.. En az bir o kadar daha gitsem doymam.. doyamam.. Allah, Haussman’dan razı olsun… Geçen yüzyılda bir çok binayı yerle bir ederken Parisliler haklı olarak ona çok karşı çıkmışlar, ama bugün benim bencilce sevdiğim büyük bulvarların, Sevgili Atilla Şalcıoğlu Ağabeyimin ilk kez gösterdiği fer forgé balkon korkuluklarının, portik tarzı gezi koridorlarının, küçük parke taşlarla süslü caddelerin oluşumunu sağlamış.. Paris ortasından geçen Seine nehri ile ikiye bölünmüş: batıya bakarken Seine nehrinin solu “Rive Gauche” talebe ve üniversite kesimini, sağ taraf “Rive Droite” aristokrasi ve büyük magazaları barındırıyor.. Paris Metrosu dünyanın en ünlü metrolarından

Dr. Ahmet Girgin – En az yirmi kez gittim.. En az bir o kadar daha gitsem doymam.. doyamam.. Allah, Haussman’dan razı olsun… Geçen yüzyılda bir çok binayı yerle bir ederken Parisliler haklı olarak ona çok karşı çıkmışlar, ama bugün benim bencilce sevdiğim büyük bulvarların, Sevgili Atilla Şalcıoğlu Ağabeyimin ilk kez gösterdiği fer forgé balkon korkuluklarının, portik tarzı gezi koridorlarının, küçük parke taşlarla süslü caddelerin oluşumunu sağlamış..

Paris ortasından geçen Seine nehri ile ikiye bölünmüş: batıya bakarken Seine nehrinin solu “Rive Gauche” talebe ve üniversite kesimini, sağ taraf “Rive Droite” aristokrasi ve büyük magazaları barındırıyor..

Paris Metrosu dünyanın en ünlü metrolarından biri. En büyüklerinden de… İsterseniz metrodan çıkmadan bir tek bilet ile sabahtan akşama dolaşabilirsiniz !! Biletler hem metro hem de otobüslerde geçerli.. Tek tek bilet alınacağına, karne tabir edilen 10 luk deste alınmasında fayda var..

Metro veya belediye otobüsüyle gezmenin bir başka yolu da kalacağınız gün kadar geçerli kart almanızdır. Bu kartın ismi Paris Visite tir ve 1 ila 5 günlük olarak metro gişelerinden alabilir ve kısıtlama olmadan istediğiniz kadar metro ve otobüslerde kullanabilirsiniz..

Metroda önemli olan gidilecek yön ve gerektiğinde wagon değiştirilecek olan istasyon adı.. İlk anda zor gelirse bir kağıda not etmekten kaçınmayın.. Yoksa deli danalar gibi aynı yerde dolaşır durursunuz da haberiniz olmaz..

Eğer şehri turistik otobüsle gezmek isteseniz, belirli güzergahları takip eden ve fakat bir durakta indikten sonra orayı gezip, fark ödemeden bir sonraki otobüs ile geziye devam edebilme olanağınız var… Mesela :

Balabus veya ParisBus’ın üstü açık Londra otobüslerini andırır kırmızı otobüsleri.. veya L’ OpenTour
Şehir hakkında genel bir izlenim edinmek için diğer bir yolda Seine nehri boyunca gezinti yapan gemiler yani Bateaux Mouches : genelde Alma Köprüsü ( Pont de l’ Alma) altından kalkarlar, ama Pont Neuf veya Pont d’ Iena altından da binebilirsiniz. Eğer dikkat ederseniz Seine nehri üzerinde New York’ un amblemi olan Hürriyet Abidesinin küçük bir kopyasını göreceksiniz; aslında Hürriyet Abidesini Fransızlar yaparak Amerikalılara hediye etmişlerdir !! ve hatta Hürriyet Abidesinin iç iskeletini Eyfel Kulesi mimarı Gustave Eiffel yapmıştır !!

Taksiler: en fazla 3 kişi binilebilir ve şöförün öntarafa yanına müşteri alma mecburiyeti yoktur. Taksimetre tarifeleri bellidir, ama arada sizi fazla dolaştıran bir siyah ayak (Fransızların Kuzey Afrikada doğanlarına verilen ad) veya arap çıkabilir. Gerektiğinde önde 4. Kişinin oturabilmesi için pazarlık edilebilinir, ama şöför, gene de öne kimseyi almak istemez ise yapacak bir şey yoktur!! Taksi ücreti ödendikten sonra şöförler ortalama % 10 bahşiş beklerler..

Müzeler Şehri

Louvre Müzesine tam ortasındaki Piramit’ in altından girilir; ama turistik mevsimlerde çok uzun kuyruklar oluşur..

Önemli: Bu kuyruklarda beklemeden gezebilmenin yolu ise şehrin birçok yerinde bulunan  bizim D & R mağazaları benzeri FNAC’ tan rezervasyonlu bilet almaktır: belki 1 � fark ödersiniz, ama kuyrukta 2-3 saatinizi kazanırsınız.. Satın aldığınız bilette tarih yeri boş olduğu için, gezeceğiniz gün erken saatte tarihi yazar, yani valide eder ( = geçerli kılar ) ve kalabalık olmadan rahat rahat gezebilirsiniz.. Bu bilet alımını diğer müzeler için de gerçekleştirebilirsiniz..

Musée d’ Orsay: Eski bir gar olan ve şimdi bir çok resim ve heykeli barındıran bu müze, benim gibi impressionistleri sevenlerin mutlaka gezmesi gereken bir yer…

Eğer müzeleri gezmek isteseniz Museum Pass adı altında 1, 3 veya 5 günlük indirimli kartları almanızda fayda var..

Çocuklarınıza teknoloji ve uzay müzesi göstermek, en önemlisi bazı deneyler yaptırmak istiyorsanız gitmeniz gereken yer: Cité des sciences et de l’ industrie’ dir..

Adresi: 30,Avenue Corintin- Cariou 75019 – Paris’ tir (Metro: Porte de la Villette).

Burada bir arabanın fabrikada hangi aşamalardan geçerek nasıl yapıldığını tüm ayrıntılarıyla görebilir, yanındaki sinemada ( La Géode ) 270 derece açılı 1000 m²lik dev ekranda müthiş efektli filmler izleyebilirsiniz.. Hatta bu iki binanın arasında bulunani denizaltıyı ( l’ Argonaute ) da gezebilirsiniz..

Paris’in Bit pazarı çok meşhurdur.. Bit pazarı deyip geçmeyin.. Bizden çok daha ucuza antika eşyaları bile bulacağınız geniş bir bölge..

Fransızca ismi: Le Marché aux Puces , bulunduğu semt : Saint-Ouen ( Metro : Porte de Saint-Ouen: Porte de Clignancourt yönü )

Önemli : Yalnız Cumartesi-Pazar ve Pazartesi 10,30- 18,00 arası açıktıur !!

Eğer daha kaliteli ve pahalı antika arıyorum diyorsanız, o zaman bit pazarına gitmenize gerek yok: hemen Louvre Müzesinin yanındaki  Louvre des Antiquaires tam size göre: Rue de Rivoli’ de yüzlerce dükkan, binlerce tablo, heykel ve mobilya..

Restaurantlar şehri

Paris’te binlerce restaurant vardır… Eğer küçük Bistro tarzı yerleri severseniz size

Rue de la Huchette civarını ve
Rue Moufftard’ ı tavsiye ederim..
Rue de la Huchette civarında döner kebap yapan Yunan lokantalarına da rastlayabilirsiniz..

Rue Monge’ daki Huitres benim her seferde uğradığım küçük deniz mahsülleri taze ve ucuz olan küçük bir restaurant..

Chez Leon: Belçika usulü midye sevenler için.. Bir tencere midye.. Eskiden çok iyiydi.. Şimdi hafif bozulduğu haberleri geliyor.. Ama genede şiddetle tavsiye edilir; kardeşim ve ailesi bu yılbaşında 2 kez aynı Leon’ a gitmek için israr ettiler.. Şehrin bir  çok yerinde şubesi var..

Vin & Marée: Chez Leon gibi, ama daha nezih ve midyeden çok deniz mahsulleri ve balık sevenler için ideal.. Şehirde 5 adet şubesi var..

La Main a la Pate: 35, Rue Saint_Honoré : işte size güzel bir italyan lokantası
Lokanta ve Cafélerde genelde bahşiş fiyata dahildir. Başka bir şeye gerek yoktur, fakat eğer servisten çok memnun kalmış iseniz, % 5 civarında bir meblağ bırakabilirsiniz..

Caféler şehri

Café de la Paix: Galeries Lafayette � e nasıl olsa gideceksiniz.. Yakınındaki Opera binasını görmemenize imkan yok.. Opera binasını karşınıza aldığınızda solunda kalan güzelim yer Café de la Paix’ dir: Dünya savaşı sıralarında asker üniformalarıyla ekranlarda gördüğünüz Café…

Café de Flore: 172, Bld. St. Germain : yazarların Cafési

Les Deux Magots: 170, Bld. St. Germain : intellektuellerin Cafési..

Son iki Café zaten yan yanadır ve öğrenciler semti Quartier Latin / Saint Michel ve küçük lokantalar sokağı Rue de la Huchette e yakındırlar..

Oteller şehri

Eğer acenteniz Opera civarında diye Mercure Ronceray oteline rezervasyon yaptırdıysa yandınız..

Neden mi ?

Bir otel düşünün girişi bir pasajın içinden olsun..
Bir otel düşünün pasajın kapısı 22.30 da kapansın ve açılması için zillerle uğraşın..
Bir otel düşünün girişi bir pasajın içinden asansörle çıkılan 1. Katta olsun
Bir otel düşünün 1. Katta bile lobbysi olmasın
Bir otel düşünün odaları labirentlerden oluşan koridor sonlarında olsun..
Bir otel düşünün odalarında valiz açacak yer olmasın.. veya valiz açılınca size yürüyecek yer kalmasın..

İşte burası 3 yıldızlı Mercure Ronceray otelidir.. ve ismini duyduğunuz anda tatiliniz zehir olmuş demektir..

Küçük bir bijoux otel mi istiyorsunuz ?

Hotel  Montaigne ( 4 * ): Avenue Montaigne’ de yani pahalı magazaların ( Louis Vitton, Ungaro vs.. sokağında ve Champs Elysée’ ye çok yakın.. )

Cabaret’ ler şehri

Ne olursa olsun, Lido’ da bir program seyredin..  Yemek ahım şahım değil, ama bir şampanyalı program yeterli.. Sahne düzenine hayran kalacaksınız..

Eğer Revü Kzıları istiyorsanız, istikamet :

Crazy Horses veya

Moulin Rouge…

Chez madame Arthur : de ise tarvestilerin showu var !!

Çocuklarınız için Amerika’ ya gitmenize gerek yok.. Onları Paris yakınlarında Disneyland ve Fransızların çizgi resim kahramanı Asteriks ile Obeliks ( Oburiks ) in kasabasına götürebilirsiniz.. Ama isterseniz önce Fransız köyüne götürün ki çocuklarınız Disneyland’ dan sonra hayal kırıklığına uğramasınlar…

Disneyland: Girişte vakit kaybetmemek için biletinizi şehirdeki metro gişelerinden alın: ( büyük : 39 �, çocuk 29 � )

Girişte veya daha önceden çocuğunuzun  ( veya sizin ))) nereye gideceğinize karar verin ki sıralarda boşu boşuna vakit kaybetmeyin..

Gezi alanın sınırından dolaşan girişteki trene binerek önceden gezeceğiniz yerler hakkında fikir sahibi olun..

River Boat: ile nehir gezisini ihmal etmeyin. !

Kuyruk uzunsa o noktadan itibaren kaç dakika bekleyeceğinizi yazmışlardır ve bekşleme süreniz kesinlikle doğrudur !  Bazı yerlerde önceden randevu bileti alarak kuyruk sürenizi azaltabilirsiniz..

4 tema bölgelerinin en yakınından başlamayın.. mümkünse en uzağından başlayarak bir miktar beklemeyi azaltabilirsiniz..

Jules Vernes’ in “denizler altında 20.000 fersah” kitabı kahramanı Kaptan Nero’ nun denizaltısı küçük ve kız çocukları için korkutucu gelebiliyor.. mümkünse küçüklerle girmeyin..

Yemeğinizi 12-14.30 arası yemek isterseniz çoook vakit kaybedersiniz..

Saat 16,00 – 16,30 arası olan resmi geçidi kaçırmayın.. Yavrularınız üzülmesin..

© Dr. Ahmet GİRGİN – emailBu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır

girgin.org – ahmetgirgin.com

Başka Şehirler - Remzi Gökdağ
Başka Şehirler - Remzi Gökdağ
Sevgili İstanbul - Remzi Gökdağ
Sevgili İstanbul - Remzi Gökdağ
Başka Şehirler - Remzi Gökdağ

Başka Şehirler

Remzi Gökdağ’ın yeni kitabı Başka Şehirler, E Yayınları'ndan çıktı. Keşfetme

OKUMA ÖNERİSİ